Arama Sonuçları..
Toplam 2 kayıt bulundu.UZAKTAN EĞİTİM 7/24 ÖĞRENME İMKANI VERİR
Koronavirüs salgını nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi’nde tüm derslerde uzaktan eğitim 6 Nisan’da başladı. Türkiye genelinde yükseköğretim kurumları ile ilk ve ortaöğretim düzeyinde de uzaktan eğitimler devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu ve ekibi ise 16 yılda 20 binden fazla öğrencisine kendi geliştirdikleri özgün sistemle programlama öğretmeyi başardı. 2004’ten beri geliştirilmekte olan sistem sayesinde aynı anda yüzlerce öğrenci interaktif olarak programlama öğrenebiliyor. Sorularımızı yanıtlayan Prof. Tuğcu, çevrimiçi (online) eğitimin 7/24 öğrenme fırsatı sunduğunu belirterek, “İyi kurgulanmış çevrimiçi eğitim sayesinde öğrenciler istedikleri an ve istedikleri her yerde öğrenebilir. Çevrimiçi eğitim içeriğin canlı ve interaktif (etkileşimli) olmasını sağladığı için hem uzaktan eğitim hem de yüz yüze örgün eğitimi güçlendiriyor. Geliştirdiğimiz sistem sadece üniversite değil, ilk ve ortaöğretim düzeyinde de programlama eğitiminde niteliği artırabilir. Bunun için elimizde iyi bir örnek var” diyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde 2020 Bahar dönemi eğitim ve öğretim faaliyetleri 33 lisans ve 67 lisansüstü programda kayıtlı 15.692 öğrenciye uzaktan eğitim yöntemleri ile yapılacak şekilde tasarlandı. 6 Nisan'da başlayan çevrimiçi eğitimlerin geliştirilmesine katkı sağlayan ve üniversitedeki programlama derslerini 2004’te uzaktan eğitime taşıyan bilgisayar mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu, bu alanda uzman bir bilim insanı. "Programlamaya Giriş" ile "Nesne Tabanlı Programlama" dersleri için geliştirdiği çevrimiçi sistemle aynı anda yüzlerce katılımcıya interaktif eğitim olanağı sağlayan Prof. Tuğcu, 16 yılda 20 binin üzerinde öğrenciye programlama öğretti. Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal İletişim Ofisi’nin sorularını telekonferans yöntemiyle yanıtlayan bilim insanı, uzaktan eğitim ve geliştirdiği sistemi şöyle anlatıyor: “SİSTEMİ GELİŞTİRMEYE 2004’TE BAŞLADIK”2004’te Programlamaya Giriş dersini ilk kez uzaktan eğitimle vermeye başladım. Sistemin ilk jenerasyonu sadece C dili sınavlarındaki öğrenci yanıtlarını otomatik notlandırmayı sağlıyordu. 2007’de geçtiğimiz web tabanlı ikinci jenerasyon sistem ise tüm dünyada türünün ilk örneğiydi. Dağhan Dinç’in büyük emekleriyle geliştirdiğimiz “Online Compiler” isimli bu sistem öğrencilerin evde ve okulda sürekli kullanabildikleri, içerik içinde derlenebilen örnek kodları barındıran bir sistemdi. 2013’teyse öğrencilerimizin evlerinde bilgisayar ve internet imkanlarının gelişmesiyle çevrimiçi ve çevrimdışı çalışabilen ve sektörde yoğun kullanılan Eclipse geliştirme ortamına gömülü üçüncü jenerasyon Teaching.Codes sistemini geliştirdik. "Teaching.Codes" ile "C/C++" dilinin yanı sıra "Java", "Python", "Ruby", "NodeJS", "Go", "Perl" ve "R" gibi popüler dilleri de destekliyoruz. Bu sistemde öğrencilerimiz aynı uygulamanın içinden hem ders içeriğine ulaşıyor hem de tek tuşa dokunarak uygulamanın içindeki canlı örneği kendi bilgisayarına indirip Eclipse’e transfer edip otomatik olarak dersin hocasının anlatmakta olduğu dosyayı açmış ve hocanın anlatmakta olduğu satıra odaklanmış oluyor. Bütün bunların tek tuşla yapılıyor olması büyük sınıflarda örneğe geçerken her öğrencinin farklı bir sorun yaşaması ve derste dikkatin dağılmasının önüne geçiyor.Ayrıca ders içeriği içinde yanıtı gizleme ve gösterme, hatırlamak için başka bir bölüme atlayıp kalınan sayfaya geri dönme gibi basit görünen ama derste öğrencinin dikkatinin dağılmamasını ve öğretimi kolaylaştırıcı özellikler içeren canlı içerik eğitimin kalitesini artırıyor. "HER HAFTA 450 ÖĞRENCİYE QUİZ VERİYORUZ"Teaching.Codes ayrıca yüzlerce öğrenciye aynı anda sınav veya quiz (küçük sınav) yapma ve yanıtları otomatik notlandırma imkanı sağladığı için hem öğretim üyesinin araştırmaya da vakit bulmasına fırsat veriyor hem de yüzlerce hatta binlerce kişiye ders anlatma imkanı sağlıyor. Giriş Programlama dersimizde her hafta 450 öğrenciye quiz veriyoruz. Bu 450 öğrencinin sınavlarının değerlendirilip her öğrencinin her sınavı için ayrı ve oldukça detaylı karneler üretmemiz ise toplam 20 dakika sürüyor. Yaptığımız birçok quiz ile hem öğrencilerimizin üzerindeki sınav baskısı azalıyor, hem de programlamayı daha iyi öğrenmeleri sağlanıyor. Sınavlar da sistem tarafından değerlendirildiği ve detaylı karne ile tüm hatalar gösterildiği için öğrenciler sınav sonuçlarını daha az sorguluyor. Ayrıca sınav sırasında öğrencilere her soru için test senaryoları da verdiğimiz için sınavları öğrenci için bir öğrenme tecrübesine çeviriyoruz. "SİSTEMİMİZ TÜRKİYE ÖRNEK OLABİLİR"Uzun yıllardır uzaktan programlama eğitim konusunda çalışıyorum. Geliştirdiğimiz üçüncü nesil sistemimiz, üniversitelerimiz ile ilk ve ortaöğretim düzeyinde de iyi bir örnek olabilir. Türkiye’de tüm üniversitelerde olmadığı gibi, tüm ilk ve ortaöğretim okullarında da eğitim kalitesi aynı seviyede değil. Boğaziçi’nde programlama derslerinde kullandığımız bu sistem, her yerde programlama eğitiminde kalitenin artmasını ve ülke çapında homojen olmasını sağlayacaktır. Bunun için elimizde iyi bir örnek var ve değerlendirilebilir. "UZAKTAN EĞİTİM YENİ FIRSATLAR SUNACAK"Boğaziçi’nde de Koronavirüs salgını nedeniyle tüm dersler uzaktan eğitim kapsamına alındı. Uzaktan eğitimle ilgili öğrenci ve eğitimcilerde soru işaretleri olabiliyor. Ben çevrimiçi eğitim ile yüz yüze eğitimin bir arada olduğunda en iyi verimin alındığını düşünüyorum. Yüz yüze eğitimin duraklaması öğrencilerimle ders sonrasında dersliğin önünden sohbet etme imkanımızı kaldırdı. Ancak uzaktan eğitimle öğrencilerimize 7/24 öğrenme fırsatı sunmuş oluyoruz. Yüz yüze ders birkaç saat sürerken, uzaktan eğitim sabaha karşı saat 3’te bile çalışmanızı sağlayabiliyor. Uzaktan eğitim doğru altyapı ve içerikle tasarlandığında çok değerli imkanlar sunabilir. Boğaziçi’nde başlayan uzaktan eğitim döneminin de öğrencilerimize yeni fırsatlar sunacağını düşünüyorum. 15/04/2020
https://akdeniztanitim.com/uzaktan-egitim-724-ogrenme-imkani-verirVİRÜSLERİN EVRİMİ SÜRÜYOR
[BAA - Biyolojik Hareket ve Evrim] Virüsler ne besin tüketerek ne de güneş ışığından enerji elde edebilirler, dolayısıyla hücresel olarak büyümek veya bölünerek çoğalmak gibi metabolik faaliyetler gerçekleştirmezler. Virüslerin canlı bünye dışında çoğalmaları mümkün olmadığı için virüs ve canlı konak etkileşimi oldukça önemlidir. Bu zorunu ilişki, bizi virüslerin güncel olan evrimine yakından bakmaya davet ediyor. Virüslerin yaşam döngüsü, bulaştığı canlının konak hücresinden çevreye yayılması ile başlar. Civarda bulunan diğer hücrelerin yüzey proteinlerine virüsün kendi proteini ile tutunabilme kapasitesi hücreden hücreye girişini mümkün kılar. Sonrasında virüs, genetik materyalini (genom) yeni konak hücrenin içine aktarır. Genetik materyal olarak DNA veya RNA taşıyan virüsler, hücrenin kaynaklarını kullanarak kendi kopyalarını üretir. Baskın bir biçimde hücre kaynakları virüsün parçalarının yapımında kullanılırken hücre kendi doğal işleyişini gerçekleştiremez. Hücre içi virüs ile dolup taştığında da kendi bütünlüğünü koruyamayan hücre patlar ve virüs için döngü yeniden başlar.Yazının devamındaki başlıklar:Canlı Bünyede Virüs EvrimiYayılma Hızı ve Bulaş EvrimYeni Virüsler Nereden Geliyor?Yazının orijinal metni için >> Bilim ve Aydınlanma Akademisi
https://akdeniztanitim.com/viruslerin-evrimi-suruyor