Arama Sonuçları..
Toplam 45 kayıt bulundu.Yapex - Restorasyon, Renovasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarı
Uluslararası YAPEX YAPI FUARI kapsamında düzenlenen Restorasyon, Renovasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarı, her yıl Antalya Expo Center’da gerçekleştirilmekte. Fuar, ÇEKÜL – Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı işbirliği ve Tarihi Kentler Birliği desteği ile düzenlenmekte; kültür mirasını oluşturan eski ve yakın dönem mimari ve kültürel eserlerin restorasyonu, korunması, işlevlendirilmesi ve geleceğe aktarılması için çalışmalar yapan tüm yatırımcı, projeci ve üretici unsurları “Koruma ve Restorasyon Sektörü” olarak biraraya getirmeyi hedeflemektedir.YAPEX özellikle son yıllarda yoğun biçimde yerel yönetimlerin, tarihi kent belediyelerinin ve kamusal yatırımcıların da ilgi odağı. Tarihi miras ve eski kent yapılarının koruma ve restorasyon projeleri için çözüm alternatifleri her yıl YAPEX’de ziyaretçiler ile buluşuyor.14-17 Kasım 2018Antalya Expo CenterWeb: www.yapexrestorasyon.com
https://akdeniztanitim.com/restorasyon-renovasyon-ve-kultur-mirasini-koruma-yapex-fuariÖzet Bilgiler
> YAPEX Fuarı'nı her yıl sektöründe uzman ve proje sahibi profesyonel ziyaretçiler geziyor... > Fuarda yapı-inşaat malzemeleri sektöründen seçkin firmalar ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %85'i doğrudan yapı sektörü içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %80'i Antalya ve hinterlandından, %14'ü Türkiye genelinden, %6'sı diğer ülkelerden fuarı izlemekte... > YAPEX, Akdeniz bölgesinde inşaat faaliyetleri takvimi açısından en uygun dönem olan Kasım ayında gerçekleştiriliyor ve bölgede yoğun turizm mimarisi için de yeni yatırım ve tesis yenileme aktivitelerine ivme sağlıyor. > YAPEX, fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları ile de sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları Antalya'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgilerÖzet Bilgiler
> Maintenance İstanbul Fuarı'nı her organizasyonunda yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda tüm sektörlerde endüstriyel bakım ürün ve uygulamaları sunan yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %80'i doğrudan endüstriyel bakım, yönetim ve sürdürülebilirlik faaliyetleri içinde çalışan profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurt dışından fuarı izlemekte... > Maintenance İstanbul, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında iki yıllık periyodlarla gerçekleştiriliyor. > Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-4Özet Bilgiler
> CLEANROOM Fuarı'nı her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda Temizoda ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte... > CLEANROOM, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen BIOTECNICA ve ANALYTECH Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor. > Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-6Özet Bilgiler
> Biotecnica Fuarı'nı her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda Biyoteknoloji ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Biyoteknoloji, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte... > Biotecnica, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen Yaşam Bilimleri Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor. > Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-8Özet Bilgiler
> Expo Analytech Fuarı'nı her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda LAB, Analitik ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Biyoteknoloji, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte... > Expo Analytech, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen Yaşam Bilimleri Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor. > Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-10Özet Bilgiler
> CLEANROOM Fuarı'nı her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor...> Fuarda Temizoda ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor...> Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor...> Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar...> Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte...> CLEANROOM, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen BIOTECNICA, ANALYTECH ve PHARMANEXTFuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor.> Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-9Özet Bilgiler
> ANALYTECH Fuarı'nı her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor...> Fuarda analiz ve LAB sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor...> Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor...> Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar...> Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte...> ANALYTECH, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen BIOTECNICA, CLEANROOM ve PHARMANEXT Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor.> Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-11Özet Bilgiler
> Biotecnica Fuarı'nı her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor...> Fuarda Biyoteknoloji ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor...> Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Biyoteknoloji, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor...> Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar...> Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte...> Biotecnica, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen Yaşam Bilimleri Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor.> Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-12Özet Bilgiler
> Yaşam Bilimleri Fuarlarını her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor...> Fuarda İlaç, LAB, Analitik ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor...> Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Biyoteknoloji, İlaç Endüstrisi, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor...> Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar...> Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte...> Expo PharmaNEXT, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen CLEANROOM, ANALYTECH ve BIOTECNICA Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor.> Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-13“Yeni Normallere Göre Yapılan Tasarımlar Turizmde Başarıyı Getirecektir”
Ödüllü projeleri ile ulusal ve uluslararası çapta başarılara imza atan Elips Tasarım Mimarlık Kurucusu Y. Mimar Feza Ökten Koca, Covid-19 pandemisi sonrası turizm sektöründe otellerin ve tatil köylerinin mimari açıdan ne tür değişiklikler yapması gerektiğini aktardı. Elips Tasarım Mimarlık Kurucusu Y.Mimar Feza Ökten Koca, Covid-19 pandemisi sonrasında turizm alışkanlıklarının ne yönde değişeceğini mimari açıdan değerlendirdi. Feza Ökten Koca’ya göre, turizmde önceliklerin değiştiğini kabul ederek, yeni normallerde göre yapılan tasarımlar başarıyı getirecek.Covid-19 pandemisi sonrası özellikle farklı ziyaretçilerin kullanımına açık olan otellerin ve tatil köylerinin iç düzenlemesinde değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulayan Y.Mimar Feza Ökten Koca, bu konuda titiz davranan işletmelerin müşterilerinin güvenini sağlayabileceklerini dile getiriyor. Mimar, bu dönemde insanların seyahat ve konaklama konularında çok daha temkinli davranacaklarını sözlerine ekliyor: “Bugüne kadar genel olan her şey, artık daha kişisel hale gelmek zorunda. Buna en iyi örnek, otellerin restoran bölümleri olabilir. Bugüne kadar açık büfe sisteminin yaygın olması pandemi sonrası bu düzende ciddi farklılıklar getirecektir. Farklı kişilerin aynı şeylere dokunma ihtimali, yiyeceklere yaklaşma mesafesi ve kişilerin nefeslerinin yiyecekle ilişkisi, müşterilerin yiyecekleri alırken birbirlerine olan yaklaşma mesafeleri sorgulanmalı” diyen Feza Ökten Koca’ya göre açık büfe sisteminin yerini en kısa sürede alakart restoranlara bırakması gerekecek.Lobi yerleşimlerinin de tamamen sosyal mesafeler gözetilerek revize edilmesi gerektiğini dile getiren Feza Ökten Koca, özellikle havalandırma sistemlerinin elden geçirilmesinin ve hava temizleyici cihazlar kullanılmasının öneminin de altını çiziyor. Aynı zamanda mekanlarda sistematik dezenfeksiyon işlemleri yapılmasının ve temiz hava girişi sağlanmasının da hayati önem taşıdığını belirtiyor ve ekliyor: “Mekanların birçok farklı noktalarına el dezenfektan sağlayıcı cihazlar konulmalı, müşterileri bu konularda uyarma amaçlı yeni yönlendirmeler tasarlanmalı.”Otel odalarında yapılan günlük temizlikte tek kullanımlık temizlik pedleri kullanılmalıdır, böylelikle bir odada olabilecek bir virüs ya da mikrobun diğer bir odaya bulaşması engellenmeli. Her check-out sonrası dezenfeksiyon işlemi uygulanması gerektiğinden söz eden mimar, görevlilerin mutlaka maskeyle çalışmak zorunda olduğunu da sözlerine ekliyor. Feza Ökten Koca’ya göre mümkünse her odada hava temizleme cihazı olmalı ve girişlere mutlaka dezenfektan cihazları ve uyarılar yerleştirilmeli.Özellikle genelde tamamen kapalı alanlarda yer alan küçük-büyük toplantı odalarının havalandırma sistemlerinin tekrar elden geçmesi gerekmektedir. Buradaki şartlandırılmış havanın mutlaka dışarıdan alınan temiz hava ile sağlanması ve içerideki havanın devir daim etmesinin engellenmesi gerekmektedir, özellikle kullanılan filtrelerin değişmesi söz konusu olabilir. Hastanelerde kullanılan havalandırma sistemlerinde mutlaka hepa (High Efficiency Particulate Air) filtreler kullanılmaktadır, oteller de kapalı alanlarında kullandıkları havalandırma sistemlerinde hepa filtre sisteminden yararlanabilirler.Otellerde ve tatil köylerinde ortak tuvaletlerde sosyal mesafeye dikkat edilerek yerleşim yapılması gerektiğini dile getiren mimar, kişilerin bekleme noktalarının belirlenmesi gerektiğini vurguluyor ve ekliyor: “Sıcak hava üfleyen el kurutma cihazları artık kullanılmamalı. Ana girişler kapısız olarak ya da fotoselli kapılarla düzenlenmeli. Mümkün olduğunca elle dokunma olasılığını azaltıcı çözümlere gidilmeli. Özellikle tuvaletlerin egzos sisteminin çok iyi çalışması gerekmektedir. Virüsün insan dışkısında yaşadığı bilinmektedir, bu yüzden egzos çok önemlidir, aynı zamanda da rezervuar kullanımı sırasında mutlaka klozet kapağının kapalı olduğundan emin olunmalıdır.’’“Turizm yapılarında renovasyon şart ama mutlaka uzman mimarlarla yapılmalı...”Pandemi sonrası otellerde yapılması gereken düzenlemeler için kesinlikle yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç olduğunu dile getiren Y.Mimar Feza Ökten Koca, bu yönetmelik oluşturulurken mutlaka turizmci, mimar, doktor gibi konu uzmanlarından oluşan bir ekiple belirlenecek kriterlerin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Aynı zamanda farklı tipteki otellere göre farklı yönetmelikler ve kontrol mekanizmaları oluşturulması gerektiğini de sözlerine ekliyor.‘’Mevcut otellerin duruma adapte edilebilmesi için renove edilmesi gerekecektir. Bu da tabii ki renovasyon projelerinde artışa neden olacak, ancak günün ekonomik koşulları bu girişimleri zorlayacak” diyen Feza Ökten Koca, doğru renovasyonun ekonomik olarak en doğru karar olduğunu ve ancak işin uzmanları ile gerçekleştirilebileceğini dile getiriyor.Her ne kadar dünya en zor günleri geride bırakıp normalleşme günlerine yavaş yavaş geçiyor olsa da henüz yaşadığımız sürece “pandemi sonrası” denilemeyeceğini aktaran Feza Ökten Koca, bu nedenle hala tedirginliğin sürdüğünü ve eski günlere bir anda geri dönülemeyeceğini dile getiriyor ve ekliyor: “Otellerin duruma bu açıdan bakması gerekir. Müşterilerin bu korkusunu yenebilecekleri düzene girdiklerini onlarla iyi bir şekilde paylaşmalılar.” Bu noktada müşteri güvenini kazanmanın oldukça önemli olduğunu belirten mimar, yeni normallere uyum sağlanarak turizmde başarılı olunabileceğini aktarıyor ve ekliyor: “Otel yöneticilerinin mutlaka konunun uzmanları ile birlikte çalışmalarını tavsiye ediyorum, özellikle doktorlardan mutlaka sürekli destek almalılar. Mutlaka müşterilerine karşı şeffaf olmalılar, söyledikleri şeylerin arkasında durmalılar. Müşterilerin güveni ancak bu şekilde kazanılır. Zor günlerde yeni yatırımlar yapmak zorundalar. Bundan birkaç ay önce hiç akılda olmayan yeni maliyetler ortaya çıktı ama bunu en iyi yapan kazanacak. Uzun vadeli düşünmeleri gerekiyor.” Turizm tesisi planlayan yatırımcıların mutlaka yeni normalleri dikkate alarak hareket etmelerini, planlanan ya da yapılmakta olan projelerde bu yönde revizyonlar yapmalarını tavsiye ediyor ve ekliyor: “Bu dönemde müşteri odaklı düşünmemiz ve önceliklerin değiştiğini kabul etmemiz gerekiyor.” Elips Tasarım Mimarlık Hakkında:Elips Tasarım Mimarlık İnşaat Ltd. Şti. 1999 yılında Y.Mimar Feza Ökten Koca tarafından kuruldu. Mimari tasarım hizmetleri ile başladığı yolculuğuna yıllar içinde iç mimari tasarım ve anahtar teslim uygulama işlerini de ilave etti. Özellikle konut, ticari alanlar, yeme-içme, mağazacılık ve eğitim alanlarında projeler üretmektedir. Bu süreçte mobilya ve aydınlatma tasarımları da üretmeye başlayan Elips Tasarım Mimarlık, daha sonra bu çalışmaları FEZA markası altında yapmaya karar vermiştir. Mimar, iç mimar ve endüstri ürünleri tasarımcılarından oluşan ekibe her sene katılan stajyer ve yeni mezunların eğitimlerine Elips Tasarım Mimarlık’ta devam etme fırsatı verilmektedir. Feza Ökten Koca Hakkında:Lise eğitimini Özel Darüşşafaka Lisesi’nde, üniversite eğitimini İ.T.Ü. Mimarlık Fak. Mimarlık Bölümü’nde tamamladı. 1994 yılında İ.T.Ü. Fen Bilimleri Ens. Bina Bilgisi Yüksek Lisans programından Y.Mimar ünvanı ile mezun oldu. Öğrenciliği sırasında başladığı çalışma hayatında, Orhan Çakmakçıoğlu Mimarlık Ofisi, Emlak Bankası mimari grup ve Can İnşaat’ta görev aldıktan sonra İngiltere’ye gitti ve Percy Thomas Partnership, Londra ofisinde çalıştı.1999 senesinde Elips Tasarım Mimarlık ofisini kurdu. Mimari projelerin yanı sıra İç mimari tasarım ve uygulama çalışmalarında yoğunlaşmaya başladı. 2005 yılında Halil Ökten ile birlikte Elwo Ahşap üretim tesisini kurdu. Ele aldığı konut, ticari ve eğitim mekan projelerinin tasarımının yanı sıra, gerçekleştirilmesi konularında uzmanlaştı. Mimarlığı, sadece bina ve mekan tasarlamak değil, kullanıcıya yaşam tasarlamak olarak tanımlamaktadır. Çalışmalarında en farklıyı ararken kullanıcı odaklı, sürdürülebilir, güne uygun ve yarını kucaklayabilen tasarımlar yapmaya çalışmaktadır. Tasarım olgusunu bir bütün olarak ele almak gerektiği düşüncesiyle mimari ve iç mimari projelere devam ederken FEZA markası altında mobilya tasarım çalışmaları da yapmaya başladı. 2013, 2014 ve 2015 yıllarında düzenlenen Alldesign fuarlarında, Design Week 2017, 3.İstanbul Tasarım Bienali’nde, Tomtom Backtohome ve Designhood 2018 etkinliklerinde mobilya koleksiyonlarını sergiledi. 2016 yılında FLY Collection parçalarından biri olan Boomerang isimli sandalye tasarımı ile Milano’da A’ Design Award ödülü aldı. 2018 yılında, BJK No1903 projesi ile Londra’da International Property Awards yarışması, Mixed-Use Interior kategorisinde Award Winner, Best of Turkey, Best of Europe ödüllerinin üzerine, Best of World ödülünü de kazanmıştır.2012-2017 yılları arasında Darüşşafaka Cemiyeti’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Cemiyet proje komitesindeki görevi devam etmektedir. Halen İstanbul Medipol Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak proje yürütücülüğü de yapmaktadır.Kaynak: pRchitect İletişim ve Danışmanlık
https://akdeniztanitim.com/yeni-normallere-gore-yapilan-tasarimlar-turizmde-basariyi-getirecektirYAPEX RESTORASYON FUARI 2021 YILINDA İSTANBUL’DA DÜZENLENİYOR...
25/12/2020Geleneksel olarak Antalya’da düzenlenen YAPEX Kültür Mirası ve Koruma Fuarı, tüm organizasyon tecrübesi ve birikimiyle ÇEKÜL Vakfının işbirliği ve Tarihi Kentler Birliğinin desteğiyle Akdeniz Tanıtım AŞ organizasyonu ile 16-18 Haziran 2021 tarihleri arasında ülkemizin kadim kenti İstanbul’da izleyicisiyle buluşacak. KÜLTÜREL MİRASLARINI KORUMAK İÇİN PROJE GELİŞTİREN BELEDİYELER YAPEX RESTORASYON VE KÜLTÜR MİRASINI KORUMA FUARI’NDA BULUŞUYOR YAPEX Restorasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarı, 11 yıldır Akdeniz Tanıtım ve ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) işbirliğinde, Tarihi Kentler Birliğinin desteğiyle düzenleniyor. Kültür mirasını oluşturan eski ve yakın dönem mimari ve kültürel eserlerin korunması, restorasyon, işlevlendirme gibi temel uygulamalarla koruma-kullanma dengesi gözeterek geleceğe taşınması için çalışan yatırımcı, projeci ve üretici unsurlar, koruma ve restorasyon sektörü temsilcileri bu fuarda bir araya geliyor. Fuar; koruma ve restorasyon uzmanlarının olduğu kadar, özellikle yerel yönetimlerin, tarihi kent belediyelerinin ve kamusal yatırımcıların ilgi odağı. Ziyaretçilerine, tarihi miras ve eski kent dokularının koruma ve restorasyon projeleri için geliştirilen çözüm örneklerini inceleme ve değerlendirme imkânı sunan YAPEX Restorasyon ve Kültür Mirasını Koruma Fuarının bu yılki ana teması: “Kırsal Miras ve Kent İlişkisi”. RESTORASYON FUARININ BAŞLIĞI “KIRSAL MİRAS VE KENT İLİŞKİSİ“ 11.si düzenlenecek Yapex Restorasyon Kültür mirasını Koruma Fuarı’nın geçen on yılında geleneksel çarşılardan müzelere kadar pek çok konu işlendi. 2021 yılında ise koruma gündemimizin temel başlıklarından biri olan kırsal mirası tema olarak belirledik. Başlığımız “Kırsal Miras ve Kent İlişkisi”; çünkü mahalleye dönüşen köylerimizin idari sorumluluğunun belediyelere geçmesiyle birlikte, koruma yaklaşımlarındaki pek çok başlığı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. KIRSAL MİRAS VE KENT İLİŞKİSİ Ülkemizde son yıllarda doğal ve kültürel varlıkların korunmasında farklı kesimlerin ortak bir çizgide buluşmaya başlaması, gözle görünen olumlu bir değişim sağlamıştır. Doğal mirastan kültürel mirasa, eğitimden örgütlenmeye uzanan bu çok boyutlu yaklaşım, “köklü değerlere” ilgiyi arttırmıştır. Geleneksel çarşılardan sokak dokularına, havza ve ülke bütününe yayılan ortak işbirlikleri kurulmasının önü açılmıştır. KENTTEN KÖYE GÖÇ HIZLANMIŞTIRKöylerimiz hâlâ orada yaşayanlarındır. Her türlü koruma süreci, üretim ve örgütlenme mekanizması bizzat orada yaşayanların iradesiyle yürütülmelidir. Yerel yönetimler, planlamalarını bunu gözeterek ele almalıdır. Artık biliyoruz ki “kentten köye göç” süreci hızlanmıştır. Geleneksel olanla yeni olanın buluşma, kaynaşma sürecidir bu aynı zamanda. O nedenle yerel yönetimlerin de bu ilişki süreçlerini, değişim noktalarını yakından takip etmesi, muhatabını iyi tanıması gerekir. KIRSAL MİRASIN KORUNMASI Hızla değişen dünyamızda kırsal yerleşimlerin giderek küçüldüğüne, kırsal yaşam biçiminin kaybolduğuna tanık oluyoruz. Bugün sadece ülkemizde değil tüm dünyada kentli nüfus giderek artarken kırsal nüfus dramatik biçimde azalıyor. ÇEKÜL Vakfının 30 yıldır savunduğu “Köyler Yaşamalıdır” sloganını benimserken, diğer yandan da “Geleceğin dünyasında köyler gerçekten yaşayabilecek mi?” sorusu akıllara geliyor. Kırsal mirasın korumasındaki sorunları daha iyi anlayabilmemiz için, değişen dünya düzeninde “kır”ın nasıl yer aldığını, kır-kent ilişkisini ve kırsalın değişimin neresinde durduğunu tespit etmeliyiz. YAPEX Fuarı, bir araya getirdiği tüm kesimlerle birlikte, fuar kapsamında bu emeklerin ve etkilerinin gözlemlenmesine, yeni çıkarımlarda bulunulmasına ve örgütlenme ağının güçlenmesine olanak sağlayacak. TARİHİ KENTLER VE KIRSAL MİRAS 2000 yılında kurulan Tarihi Kentler Birliği 500’e yakın üye belediyesi ile, 11 yıldır YAPEX Fuarının ana destekçisi. Ülkemizin kentsel, kültürel ve doğal mirasını bir ortak miras anlayışıyla koruyarak yaşatmak için projeler üreten ve uygulayan tarihi kentlerin, kırsal mirasın korunması çalışmalarındaki görev ve sorumlulukları kuşkusuz çok büyük. ÇEKÜL Vakfı ve Tarihi Kentler Birliği 2019 yılında, 7 bölgeden 38 köyde “Kırsal Miras Programı” yürüttü, raporladı ve erişime açtı. YAPEX Fuarında bu raporun sonuçlarının paylaşılacağı bir zemin hazırladı. Yerel yönetimlerin, sivil ve özel restorasyondan turizme, kültür rotasından yeni nesil imece yöntemlerine, yaklaşımları ve uygulama örnekleri, fuar kapsamında yapılacak oturumlarda ziyaretçilerle buluşacak.KORUMA VE YAPI SEKTÖRÜ Kültür mirasının güncel yaklaşımlarla çağdaş yaşama dâhil edilmesinin baş yüklenicisi olan yerel bilgi, teknolojinin ustaca kullanılmasıyla yeni bir form kazanıyor. Restorasyon uygulamaları; tarihi çevrenin mimarlık, mühendislik, endüstriyel üretim ve uygulama disiplinleri ile buluşmasını sağlayan önemli bir faaliyet alanı. Tekil yapılardan sokak ve çarşı dokularına, tarihi mahallelerden havza ölçeğinde genişleyen bütüncül yaklaşımlara kadar, restorasyon çalışmalarının doğru teknoloji ve endüstriyel ürünlerle buluşması için, bu alandaki sektörün gelişmesi önemli. Yapı malzemesi endüstrisi, restorasyon uygulamasında kullanılan her türlü yapı malzemesini uzmanlara sunma ve tanıtma zemini YAPEX Fuarının en önemli bileşeni. İnce yapı malzemelerinden bitirme ürünlerine, konstrü ktif elemanlardan yapı donanımlarına kadar geniş bir yelpazeyi içeren sergileme kapsamı, restorasyon malzemeleri alanında önemli bir ihtisas platformu olarak hazırlanıyor. YAPEX Fuarında yapı sektörüyle, yerelin bilgisiyle beslenen koruma sektörü bir araya geliyor.İYİ UYGULAMA VE YÖNETİM MODELLERİ , GELENEKSEL MALZEME ALTERNATİFLERİ , YAPEX RESTORASYON FUARINDAYAPEX Fuarında, kırsal mirasımızın gücünü ve sorumluluklarımızı “yeniden hatırlayarak” iyi uygulama ve yönetim modellerini konuşmak istiyoruz. Sadece TKB üyesi belediyeler değil, hızla gelişen teknolojileri temsil eden ve geleneksel malzemenin niteliğini arttırmayı hedefleyen firmalar; kırsaldaki üretim girişimleri; gıda kooperatifleri; kültürel mirasın korunması alanında çalışan platformlar gibi sivil oluşumlar da bu fuarda buluşacaktır “Kültür ve üretim çeşitliliği”nin görünür kılınması bu noktada önemlidir. Tüm bu çabalar ancak kültürel ve doğal varlıklara farkındalık yaratmak, yitirilmesini önlemek, “bilinç ortamını” doğru güçlendirmek, kimliğine uygun yaşatmakla süreklilik kazanır. YAPEX Restorasyon Fuarının bu konuda önemli bir ortam yaratması gelecek için “yol gösterici” olacak, kentlerimizin kimliğini güçlendirmesine olanak sağlayacaktır.YAPEX’İN HEDEFİ“Restorasyon, renovasyon ve kültür mirasını koruma” alanlarındaki sergi ve etkinlikleri bünyesinde buluşturan fuarın hedefi; yerel yöneticiler, uzman şehirciler, koruma projecileri, restorasyon uygulamacıları, yapı ustaları, teknik elemanlar ve yapısal/kentsel koruma-yenileme-işlevlendirme alanındaki yatırımcı kurumlar arasındaki etkileşimi sağlamak. Fuarda yapısal koruma, yenileme, doğal malzeme (ahşap,taş vb.) uygulamaları, restorasyon teknikleri gibi öncelikli ürünlerin yanı sıra; yapılarda fonksiyon değiştirme, eski yapılarda modernizasyon ve doğru işlevlendirme gibi uygulamalar konusunda da ziyaretçileri bilgilendirici ürün ve etkinlikler yer alıyor. Yapı koruma ve yenilemelerindeki iç mimari ve bezeme uygulamaları da fuarın önemli bir bölümünü oluşturuyor. KENT MERKEZİNDE MODERN BİR FUAR ALANI “AVRASYA GÖSTERİ MERKEZİ"Yapex Restorasyon Fuarı’na İstanbul’da tüm ulaşım alternatiflerinin birleşme noktası olan Yenikapı’da ki Avrasya Gösteri Merkezi ev sahipliği yapacak. Metro, İETT, Marmaray ve Deniz Yolları ile ulaşım olanağı olan , yüksek kapasiteli otoparkı ve 10.000 m2 teknolojik sergileme alanına sahip Avrasya Gösteri Merkezi kentin merkezinde olması avantajı ile Yapex Restorasyon Fuarına geniş olanaklar sunuyor .FUARIN ZİYARETÇİ POTANSİYELİ • Restoratörler • Şehircilik uzmanları • Mimarlar, iç mimarlar • Mühendisler • Tasarımcılar • Zanaatkârlar ve yapı ustaları • Yüklenici kurumlar • Yatırımcılar • Proje sahipleri • Belediyeler ve kamu kurumları • Proje geliştirme ve hizmet kurumları • Akademisyenler • Üniversite öğrencileri • KentlilerÜRÜN VE TEKNOLOJİLER * Mimari restorasyon: Eski yapı onarımları, koruma ve işlevlendirme, malzeme ve uygulama teknikleri. Sanatsal ve tarihi eser restorasyonu: Arkeolojik restorasyon, tarihi eser/obje restorasyonu, sanat eseri restorasyonu. * Restorasyon malzemeleri/ürünleri: Çatı, cephe, zemin onarım-koruma-yenileme malzemeleri, yapı kimyasalları,yüzey temizleme malzemeleri, ahşap koruma ve emprenye malzemeleri, sıva ve boyalar, harçlar, alçılar, yapıştırıcılar, ankraj ürünleri, enjeksiyon ürünleri, yalıtım malzemeleri, ahşaplar, ferforje, prefabrik elemanlar, doğal taşlar, seramik ve çini ürünler, cam ve vitray ürünler, cephe donatıları. * Restorasyon uygulama donanımı. * Renovasyon (yapı yenileme) ürün ve teknolojileri: Konstrüksiyon malzemeleri, fonksiyon yenileme, çatı, cephe ve zemin kaplamaları, duvar elemanları, tavan sistemleri, merdivenler, doğrama sistemleri, kapılar, tesisat renovasyonu, vitrifiye ürünler, armatürler, mimari aydınlatma, teknolojik donanımlar.FUARIN SERGİLEME KAPSAMI *Tarihi Kentler Birliği üyesi belediyelerin, koruma proje ve uygulamalarının sunum ve sergilemeleri. * Restorasyon ve renovasyon uygulamaları için malzeme üreten, uygulama yapan, teknoloji geliştiren yapı endüstrisi firmalarının ürün sergilemeleri. * Restorasyon uygulamalarında uzman projecilerin ve zanaatkârların çalışma ve deneyimlerinin sergilemeleri. * Proje büroları, atelyeler, zanaatlar, müzeler, galeriler, üniversiteler, kütüphaneler, araştırma merkezleri, arşiv ve dokümantasyon merkezleri, sivil toplum örgütleri, enstitüler, koruma kurulları, yayıncılar fuar kapsamında sergileme yapabilir. Organizasyonun BileşenleriÇEKÜL VAKFI: www.cekulvakfi.org.tr TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ : www.tarihikentlerbirligi.org AKDENİZ TANITIM AŞ : www.yapexrestorasyon.com
https://akdeniztanitim.com/25122020-yapex-restorasyon-fuari-2021-yilinda-istanbulda-duzenleniyor--1Özet Bilgiler
> IDEFA Fuarı'nı her yıl yaklaşık 40.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda yapı-mimarlık-tasarım sektörlerinden yaklaşık 300 firma ürün ve uygulamalarını sergiliyor... > Ziyaretçilerin %85'i doğrudan yapı-mimarlık-dekorasyon sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %80'i Antalya ve hinterlandından, %14'ü Türkiye genelinden, %6'sı diğer ülkelerden fuarı izlemekte... > IDEFA, Akdeniz bölgesinde mimari uygulama faaliyetleri takvimi açısından en uygun dönem olan Kasım ayında gerçekleştiriliyor ve bölgede yoğun turizm mimarisi için de yeni yatırım ve tesis yenileme aktivitelerine ivme sağlıyor. > IDEFA, fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları ile de sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları Antalya'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-1Özet Bilgiler
> Yaşam Bilimleri Fuarlarını her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda İlaç, LAB, Analitik ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Biyoteknoloji, İlaç Endüstrisi, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte... > Expo PharmaNEXT, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen NUTRIVISION, CLEANROOM, ANALYTECH ve BIOTECNICA Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor. > Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-3Özet Bilgiler
> Yaşam Bilimleri Fuarlarını her yıl yaklaşık 5.000 profesyonel ziyaretçi geziyor... > Fuarda İlaç, LAB, Analitik, Biyoteknoloji ve Yaşam Bilimleri sektörlerinden yaklaşık 200 firma ürün ve teknolojilerini sergiliyor... > Ziyaretçilerin %80'i doğrudan Yaşam Bilimleri, Biyoteknoloji, İlaç Endüstrisi, Nutrasötik Endüstrisi, Temizodalar ve LAB sektörleri içinde faal profesyonellerden oluşuyor... > Fuar ziyaretçilerinin %75'i karar verici konumda bulunuyorlar... > Ziyaretçilerin %65'i İstanbul ve hinterlandından, %30'u Türkiye genelinden, %5'i yurtdışından fuarı izlemekte... > NutriVISION, teknoloji yatırımları ve uluslararası sektörel takvimler açısından en uygun dönem olan Nisan ayında gerçekleştiriliyor ve birlikte eşzamanlı düzenlenen PHARMANEXT, ANALYTECH, CLEANROOM ve BIOTECNICA Fuarları ile birlikte büyük bir sinerji oluşturuyor. > Fuar kapsamında düzenlenen çeşitli mesleki etkinlik, konferans ve sunum organizasyonları da sektörel, mesleki, kurumsal ve idari grupları İstanbul'da biraraya getiriyor.
https://akdeniztanitim.com/ozet-bilgiler-5İlişkili Fuarlar
YAPEX YAPI FUARIwww.yapex.com YAPEX Yapı, İnşaat ve Restorasyon Fuarı'nın 25 yılda gelmiş olduğu noktada, bazı malzeme grupları ve sergileme içerikleri öne çıkıyor, fuarın önemli ve güçlü ürün kategorilerini oluşturuyor... Diğer bazı ürün kategorileri, Antalya-Akdeniz ve hinterlandı ile bu bölgelerde önem kazanan "turizm mimarisi" açısından ayrıca önem taşıyor... YAPEX'de bu yıldan itibaren bazı ürün grupları da, kendi özgün sektör tanımlamaları ile artık fuarda daha da önemle vurgulanacak, büyütülecek ve profesyonel ziyaretçileri ile buluşturulacak yeni kategorileri oluşturuyor. Yenilikçi teknolojiler ve yeni malzemeler/ürün serileri YAPEX ziyaretçilerinin öncelikle odaklandığı konular. YAPEX özellikle son yıllarda yoğun biçimde yerel yönetimlerin, tarihi kent belediyelerinin ve kamusal yatırımcıların da ilgi odağı. Tarihi miras ve eski kent yapılarının koruma ve restorasyon projeleri için de çözüm alternatifleri her yıl YAPEX’de uzman ziyaretçiler ile buluşuyor. YAPEX Fuarlarına her yıl Antalya dışındaki çeşitli büyük iller ve bölgelerden grup ziyaretleri ve tur organizasyonları, YAPEX tarafından düzenleniyor. Bu yıl hedeflenen 40.000 profesyonel ziyaretçi içinde, Antalya dışından yaklaşık 4.000 kişiyi bulacak profesyonel gruplar da fuarı organize seyahatler ile izleyecekler. YAPEX RESTORASYON FUARIwww.yapexrestorasyon.com YAPEX Fuarı kapsamında düzenlenen en önemli etkinliklerden birisi Yapex Restorasyon - Kültür Mirasını Koruma, Restorasyon ve Renovasyon fuarı sergilemeleri. Yapex Restorasyon, kentsel koruma ve restorasyon projelerini, restorasyon uygulamaları için doğru malzemeler ve teknikler ile buluşturmayı öncelikle hedefliyor. Fuar; yapı restorasyon ve tadilatları ile renovatif uygulamaların yanısıra, kültür mirasını oluşturan eski ve yakın dönem mimari eserlerin restorasyonu, korunması, işlevlendirilmesi ve geleceğe aktarılması için çalışmalar yapan tüm yatırımcı, projeci ve üretici unsurları, ulusal ve uluslararası kurumları Antalya Expo Center’da biraraya getiriyor. ÇEKÜL – Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı işbirliği ve Tarihi Kentler Birliği desteği ile Akdeniz Tanıtım tarafından düzenlenen fuara Avrupa Tarihi Kentler Birliği (Heritage Europe) da destek veriyor. Yapex Restorasyon'da neler var?.. • Kültürel mirasa sahip çıkan projeleriyle Belediyeler... • Tarihi yapılar için uygulama yapan firmalar, kurumlar, mimarlık ofisleri... • Güncel restorasyon ve koruma projeleri, kentsel yenileme projeleri... • Konuya ilişkin uygulama alternatifleri ile yüzlerce yapı malzemesi firması... • Kültür mirası üzerine örnek uygulama yapan dünya kentleri ve kurumları ile bilgi paylaşımı… • Koruma ve Restorasyon Kurumları, Üniversiteler, Konservasyon Laboratuarları... • Geleneksel yapı zanaatları ve malzemeleri
https://akdeniztanitim.com/iliskili-fuarlar-4Hedef Kitle
IDEFA; mobilya, içmekan obje, ve içmimari projeleri alanında faaliyet gösteren tüm sektör gruplarını, tasarımcı, uygulamacı ve kullanıcıları fuar katılımcıları ile biraraya getirmeyi hedefliyor: • Tasarımcılar• Mimarlar, İçmimarlar• Dekorasyon uygulamacıları • Zanaatkarlar ve yapı ustaları• Proje sahipleri• Mobilya sektörü, bayiler, satış noktaları• Turizm tesisleri yatırımcı ve işletmecileri • Konut sahipleri, son kullanıcılar IDEFA'nın özellikle hedeflediği yüzlerce büyük ölçekli otel ve tatil köyü ile binlerce turistik işletme, dönemsel yenileme ve yeni yatırım projeleri için, fuarda sergilenecek mobilya ürünlerinin önde gelen müşteri potansiyelini oluşturuyorlar.
https://akdeniztanitim.com/hedef-kitle-13Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel Yönetim Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleriStand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Özlem Avcı / Operasyonel Yönetim Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: ozlemavci@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-1Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Özlem Avcı / Operasyonel Yönetim Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: ozlemavci@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-2Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Özlem Avcı / Operasyonel Yönetim Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: ozlemavci@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-3Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Fatih Onkar / Fuar Yönetimi Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: fatih@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-4Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Fatih ONKAR / Organizasyon Yönetimi Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: fatih@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-5Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Özlem Avcı / Operasyonel Yönetim Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: ozlemavci@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-6İlişkili Fuarlar
YAPEX YAPI FUARIwww.yapex.com YAPEX Yapı, İnşaat ve Restorasyon Fuarı'nın 25 yılda gelmiş olduğu noktada, bazı malzeme grupları ve sergileme içerikleri öne çıkıyor, fuarın önemli ve güçlü ürün kategorilerini oluşturuyor... Diğer bazı ürün kategorileri, Antalya-Akdeniz ve hinterlandı ile bu bölgelerde önem kazanan "turizm mimarisi" açısından ayrıca önem taşıyor... YAPEX'de bu yıldan itibaren bazı ürün grupları da, kendi özgün sektör tanımlamaları ile artık fuarda daha da önemle vurgulanacak, büyütülecek ve profesyonel ziyaretçileri ile buluşturulacak yeni kategorileri oluşturuyor. Yenilikçi teknolojiler ve yeni malzemeler/ürün serileri YAPEX ziyaretçilerinin öncelikle odaklandığı konular. YAPEX özellikle son yıllarda yoğun biçimde yerel yönetimlerin, tarihi kent belediyelerinin ve kamusal yatırımcıların da ilgi odağı. Tarihi miras ve eski kent yapılarının koruma ve restorasyon projeleri için de çözüm alternatifleri her yıl YAPEX’de uzman ziyaretçiler ile buluşuyor. YAPEX Fuarlarına her yıl Antalya dışındaki çeşitli büyük iller ve bölgelerden grup ziyaretleri ve tur organizasyonları, YAPEX tarafından düzenleniyor. Bu yıl hedeflenen 40.000 profesyonel ziyaretçi içinde, Antalya dışından yaklaşık 4.000 kişiyi bulacak profesyonel gruplar da fuarı organize seyahatler ile izleyecekler. YAPEX RESTORASYON FUARIwww.yapexrestorasyon.com YAPEX Fuarı kapsamında düzenlenen en önemli etkinliklerden birisi Yapex Restorasyon - Kültür Mirasını Koruma, Restorasyon ve Renovasyon fuarı sergilemeleri. Yapex Restorasyon, kentsel koruma ve restorasyon projelerini, restorasyon uygulamaları için doğru malzemeler ve teknikler ile buluşturmayı öncelikle hedefliyor. Fuar; yapı restorasyon ve tadilatları ile renovatif uygulamaların yanısıra, kültür mirasını oluşturan eski ve yakın dönem mimari eserlerin restorasyonu, korunması, işlevlendirilmesi ve geleceğe aktarılması için çalışmalar yapan tüm yatırımcı, projeci ve üretici unsurları, ulusal ve uluslararası kurumları Antalya Expo Center’da biraraya getiriyor. ÇEKÜL – Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı işbirliği ve Tarihi Kentler Birliği desteği ile Akdeniz Tanıtım tarafından düzenlenen fuara Avrupa Tarihi Kentler Birliği (Heritage Europe) da destek veriyor. Yapex Restorasyon'da neler var?.. • Kültürel mirasa sahip çıkan projeleriyle Belediyeler... • Tarihi yapılar için uygulama yapan firmalar, kurumlar, mimarlık ofisleri... • Güncel restorasyon ve koruma projeleri, kentsel yenileme projeleri... • Konuya ilişkin uygulama alternatifleri ile yüzlerce yapı malzemesi firması... • Kültür mirası üzerine örnek uygulama yapan dünya kentleri ve kurumları ile bilgi paylaşımı… • Koruma ve Restorasyon Kurumları, Üniversiteler, Konservasyon Laboratuarları... • Geleneksel yapı zanaatları ve malzemeleri
https://akdeniztanitim.com/iliskili-fuarlar-5Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Fatih Onkar / Fuar Yönetimi Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: fatih@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-7Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir. Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için; > Host-hostes ve stand destek personeli, > İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri, > Stand temizliği hizmetleri, > Dekoratif çiçek hizmetleri gibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için: Fatih Onkar / Fuar Yönetimi Tel: 0242 316 46 00 Fax: 0242 316 46 01 E-mail: fatih@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-8Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz:İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-9Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz:İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-10Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri,> Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-11Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri,> Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-12Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri,> Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-13Stand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri,> Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz: İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-14UZAKTAN EĞİTİM 7/24 ÖĞRENME İMKANI VERİR
Koronavirüs salgını nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi’nde tüm derslerde uzaktan eğitim 6 Nisan’da başladı. Türkiye genelinde yükseköğretim kurumları ile ilk ve ortaöğretim düzeyinde de uzaktan eğitimler devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu ve ekibi ise 16 yılda 20 binden fazla öğrencisine kendi geliştirdikleri özgün sistemle programlama öğretmeyi başardı. 2004’ten beri geliştirilmekte olan sistem sayesinde aynı anda yüzlerce öğrenci interaktif olarak programlama öğrenebiliyor. Sorularımızı yanıtlayan Prof. Tuğcu, çevrimiçi (online) eğitimin 7/24 öğrenme fırsatı sunduğunu belirterek, “İyi kurgulanmış çevrimiçi eğitim sayesinde öğrenciler istedikleri an ve istedikleri her yerde öğrenebilir. Çevrimiçi eğitim içeriğin canlı ve interaktif (etkileşimli) olmasını sağladığı için hem uzaktan eğitim hem de yüz yüze örgün eğitimi güçlendiriyor. Geliştirdiğimiz sistem sadece üniversite değil, ilk ve ortaöğretim düzeyinde de programlama eğitiminde niteliği artırabilir. Bunun için elimizde iyi bir örnek var” diyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde 2020 Bahar dönemi eğitim ve öğretim faaliyetleri 33 lisans ve 67 lisansüstü programda kayıtlı 15.692 öğrenciye uzaktan eğitim yöntemleri ile yapılacak şekilde tasarlandı. 6 Nisan'da başlayan çevrimiçi eğitimlerin geliştirilmesine katkı sağlayan ve üniversitedeki programlama derslerini 2004’te uzaktan eğitime taşıyan bilgisayar mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu, bu alanda uzman bir bilim insanı. "Programlamaya Giriş" ile "Nesne Tabanlı Programlama" dersleri için geliştirdiği çevrimiçi sistemle aynı anda yüzlerce katılımcıya interaktif eğitim olanağı sağlayan Prof. Tuğcu, 16 yılda 20 binin üzerinde öğrenciye programlama öğretti. Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal İletişim Ofisi’nin sorularını telekonferans yöntemiyle yanıtlayan bilim insanı, uzaktan eğitim ve geliştirdiği sistemi şöyle anlatıyor: “SİSTEMİ GELİŞTİRMEYE 2004’TE BAŞLADIK”2004’te Programlamaya Giriş dersini ilk kez uzaktan eğitimle vermeye başladım. Sistemin ilk jenerasyonu sadece C dili sınavlarındaki öğrenci yanıtlarını otomatik notlandırmayı sağlıyordu. 2007’de geçtiğimiz web tabanlı ikinci jenerasyon sistem ise tüm dünyada türünün ilk örneğiydi. Dağhan Dinç’in büyük emekleriyle geliştirdiğimiz “Online Compiler” isimli bu sistem öğrencilerin evde ve okulda sürekli kullanabildikleri, içerik içinde derlenebilen örnek kodları barındıran bir sistemdi. 2013’teyse öğrencilerimizin evlerinde bilgisayar ve internet imkanlarının gelişmesiyle çevrimiçi ve çevrimdışı çalışabilen ve sektörde yoğun kullanılan Eclipse geliştirme ortamına gömülü üçüncü jenerasyon Teaching.Codes sistemini geliştirdik. "Teaching.Codes" ile "C/C++" dilinin yanı sıra "Java", "Python", "Ruby", "NodeJS", "Go", "Perl" ve "R" gibi popüler dilleri de destekliyoruz. Bu sistemde öğrencilerimiz aynı uygulamanın içinden hem ders içeriğine ulaşıyor hem de tek tuşa dokunarak uygulamanın içindeki canlı örneği kendi bilgisayarına indirip Eclipse’e transfer edip otomatik olarak dersin hocasının anlatmakta olduğu dosyayı açmış ve hocanın anlatmakta olduğu satıra odaklanmış oluyor. Bütün bunların tek tuşla yapılıyor olması büyük sınıflarda örneğe geçerken her öğrencinin farklı bir sorun yaşaması ve derste dikkatin dağılmasının önüne geçiyor.Ayrıca ders içeriği içinde yanıtı gizleme ve gösterme, hatırlamak için başka bir bölüme atlayıp kalınan sayfaya geri dönme gibi basit görünen ama derste öğrencinin dikkatinin dağılmamasını ve öğretimi kolaylaştırıcı özellikler içeren canlı içerik eğitimin kalitesini artırıyor. "HER HAFTA 450 ÖĞRENCİYE QUİZ VERİYORUZ"Teaching.Codes ayrıca yüzlerce öğrenciye aynı anda sınav veya quiz (küçük sınav) yapma ve yanıtları otomatik notlandırma imkanı sağladığı için hem öğretim üyesinin araştırmaya da vakit bulmasına fırsat veriyor hem de yüzlerce hatta binlerce kişiye ders anlatma imkanı sağlıyor. Giriş Programlama dersimizde her hafta 450 öğrenciye quiz veriyoruz. Bu 450 öğrencinin sınavlarının değerlendirilip her öğrencinin her sınavı için ayrı ve oldukça detaylı karneler üretmemiz ise toplam 20 dakika sürüyor. Yaptığımız birçok quiz ile hem öğrencilerimizin üzerindeki sınav baskısı azalıyor, hem de programlamayı daha iyi öğrenmeleri sağlanıyor. Sınavlar da sistem tarafından değerlendirildiği ve detaylı karne ile tüm hatalar gösterildiği için öğrenciler sınav sonuçlarını daha az sorguluyor. Ayrıca sınav sırasında öğrencilere her soru için test senaryoları da verdiğimiz için sınavları öğrenci için bir öğrenme tecrübesine çeviriyoruz. "SİSTEMİMİZ TÜRKİYE ÖRNEK OLABİLİR"Uzun yıllardır uzaktan programlama eğitim konusunda çalışıyorum. Geliştirdiğimiz üçüncü nesil sistemimiz, üniversitelerimiz ile ilk ve ortaöğretim düzeyinde de iyi bir örnek olabilir. Türkiye’de tüm üniversitelerde olmadığı gibi, tüm ilk ve ortaöğretim okullarında da eğitim kalitesi aynı seviyede değil. Boğaziçi’nde programlama derslerinde kullandığımız bu sistem, her yerde programlama eğitiminde kalitenin artmasını ve ülke çapında homojen olmasını sağlayacaktır. Bunun için elimizde iyi bir örnek var ve değerlendirilebilir. "UZAKTAN EĞİTİM YENİ FIRSATLAR SUNACAK"Boğaziçi’nde de Koronavirüs salgını nedeniyle tüm dersler uzaktan eğitim kapsamına alındı. Uzaktan eğitimle ilgili öğrenci ve eğitimcilerde soru işaretleri olabiliyor. Ben çevrimiçi eğitim ile yüz yüze eğitimin bir arada olduğunda en iyi verimin alındığını düşünüyorum. Yüz yüze eğitimin duraklaması öğrencilerimle ders sonrasında dersliğin önünden sohbet etme imkanımızı kaldırdı. Ancak uzaktan eğitimle öğrencilerimize 7/24 öğrenme fırsatı sunmuş oluyoruz. Yüz yüze ders birkaç saat sürerken, uzaktan eğitim sabaha karşı saat 3’te bile çalışmanızı sağlayabiliyor. Uzaktan eğitim doğru altyapı ve içerikle tasarlandığında çok değerli imkanlar sunabilir. Boğaziçi’nde başlayan uzaktan eğitim döneminin de öğrencilerimize yeni fırsatlar sunacağını düşünüyorum. 15/04/2020
https://akdeniztanitim.com/uzaktan-egitim-724-ogrenme-imkani-verirStand Hizmetleri
Başarılı ve rahat bir fuar dönemi geçirmenizde önemli unsurlar olan çeşitli stand hizmetleri, firmanızın sunumlarına katkı sağlayacağı gibi stand görevlilerinize de önemli bir destek sunabilecektir.Stand konseptinize uygun bir hizmeti sağlayabilmek için;> Host-hostes ve stand destek personeli,> İkram (catering) hizmetleri, > Güvenlik hizmetleri,> Stand temizliği hizmetleri,> Dekoratif çiçek hizmetlerigibi konularda fuar organizasyonumuzdan yönlendirme ve tekliflendirme talep edebilirsiniz:İletişiminiz için:Havva Onkar / Operasyonel YönetimTel: 0242 316 46 00Fax: 0242 316 46 01E-mail: havva@yapex.com
https://akdeniztanitim.com/stand-hizmetleri-15İlişkili Fuarlar
YAPEX YAPI FUARI - www.yapex.com Yapex'RESTORASYON sergilemeleri ve etkinlikleri, kapsamında düzenlendiği Yapex Yapı Fuarı ile bir bütün oluşturmaktadır. Mimarlık, mühendislik, inovasyon ve etkin ticaret için YAPEX... YAPEX, yapı-inşaat sektörlerinden her yıl hedeflenen seçkin profesyonel ziyaretçi kitlesinin ve yapı endüstrisi firmalarının Akdeniz bölgesindeki en önemli buluşma noktası. Ziyaretçisinin büyük oranda ticaret ve uygulama potansiyelinden oluşması, YAPEX’deki yüksek iş hacmini oluşturan en önemli faktör. YAPEX aynı zamanda bulunduğu konum ve hedefleri itibariyle “turizm mimarisinin” fuarı olarak öne çıkıyor. Büyük ölçekli tesisler ve yatırım projeleri, dönemsel renovasyonlar, mühendislik çözümleri alanlarında YAPEX; tesis yatırımcıları ve işletmecilerine yönelik zengin bir içerik sunuyor. Tesis altyapı çözümleri, bina modernizasyonları ve donanımları tüm çeşitliliği ile YAPEX’de her yıl ilgi ile izleniyor.
https://akdeniztanitim.com/iliskili-fuarlar-2İlişkili Fuarlar
YAPEX YAPI FUARI - www.yapex.com Yapex'RESTORASYON sergilemeleri ve etkinlikleri, kapsamında düzenlendiği Yapex Yapı Fuarı ile bir bütün oluşturmaktadır. Mimarlık, mühendislik, inovasyon ve etkin ticaret için YAPEX... YAPEX, yapı-inşaat sektörlerinden her yıl hedeflenen seçkin profesyonel ziyaretçi kitlesinin ve yapı endüstrisi firmalarının Akdeniz bölgesindeki en önemli buluşma noktası. Ziyaretçisinin büyük oranda ticaret ve uygulama potansiyelinden oluşması, YAPEX’deki yüksek iş hacmini oluşturan en önemli faktör. YAPEX aynı zamanda bulunduğu konum ve hedefleri itibariyle “turizm mimarisinin” fuarı olarak öne çıkıyor. Büyük ölçekli tesisler ve yatırım projeleri, dönemsel renovasyonlar, mühendislik çözümleri alanlarında YAPEX; tesis yatırımcıları ve işletmecilerine yönelik zengin bir içerik sunuyor. Tesis altyapı çözümleri, bina modernizasyonları ve donanımları tüm çeşitliliği ile YAPEX’de her yıl ilgi ile izleniyor.
https://akdeniztanitim.com/iliskili-fuarlar-3Hedef Kitle
IDEFA; mobilya, içmekan obje, ve içmimari projeleri alanında faaliyet gösteren tüm sektör gruplarını, tasarımcı, uygulamacı ve kullanıcıları fuar katılımcıları ile biraraya getirmeyi hedefliyor: • Tasarımcılar• Mimarlar, İçmimarlar• Dekorasyon uygulamacıları • Zanaatkarlar ve yapı ustaları• Proje sahipleri• Mobilya sektörü, bayiler, satış noktaları• Turizm tesisleri yatırımcı ve işletmecileri • Konut sahipleri, son kullanıcılar IDEFA'nın özellikle hedeflediği yüzlerce büyük ölçekli otel ve tatil köyü ile binlerce turistik işletme, dönemsel yenileme ve yeni yatırım projeleri için, fuarda sergilenecek mobilya ürünlerinin önde gelen müşteri potansiyelini oluşturuyorlar.
https://akdeniztanitim.com/hedef-kitle-12NÜVE CİHAZLARIYLA COVID 19 MÜCADELESİNE DESTEK SAĞLIYOR
Tüm dünya ile birlikte Türkiye'yi de etkisi altına alan Covid-19 salgını, birçok sektörde çeşitli değişiklik ve uygulamaların yapılmasına neden oldu. Sağlık sektörünün önde gelen tedarikçilerinden biri olan ve ülkemizin köklü yerli üreticisi olarak öne çıkan Nüve, aldığı gerekli önlemlerle üretimine ara vermeden devam ediyor. Nüve ürün yelpazesinde yer alan ve salgın sürecinde pandemi ve araştırma laboratuvarlarında kullanılan Class II Mikrobiyolojik Güvenlik Kabinleri, -41 ve -86 derece Derin Dondurucular, Buharlı Sterilizatörler, Su Banyoları ve Santrifüjler, Türkiye'nin birçok noktasındaki hastaneler, laboratuvarlar ve üniversiteler başta olmak üzere çeşitli kamu ve özel kurumların taleplerini karşılamak üzere Ankara’da üretilerek sevk ediliyor.Nüve bu kritik süreçte üretim yapan yerli bir firma olarak, yetkili devlet kurumlarının genelgelerini ve sanayi sektöründeki iyi uygulamaları sürekli takip ediyor ve çalışanlarının sağlığının korunması için gereken önlemleri etkin bir şekilde alıyor. Çalışma saatlerinin ayarlanması, çalışan servislerinde, ortak kullanım alanlarında ve iş ortamında sosyal mesafenin korunması, tüm personele dezenfektan, günlük maske ve diğer koruyucu kıyafetlerin sağlanması gibi basit ancak etkili önlemler titizlikle uygulanıyor. Nüve, ülkemizin de dahil olduğu bu önemli süreçte toplum sağlığı ve iş sürekliliğinin sağlanması için belirlenen kurallara uymanın önemini düzenli olarak çalışanları ile paylaşıyor. Sosyal mesafe, ortamda temiz hava akışının sağlanması, maske ve eldiven kullanımı ve kullanılan koruyucu ekipmanların nasıl bertaraf edileceğine dair detaylar, belirli aralıklarda üretim alanları ve büro ortamlarında dezenfeksiyon işlemlerinin yapılması, günlük detaylı temizlik ve hijyen kurallarına uyulması vb. konulara çalışanların dikkatleri çekilerek üretimin devamlılığını sağlanıyor.Dünya’nın Covid-19 ile topyekûn mücadele ettiği bu dönemde ülkelerin ihtiyaçlarına karşı yeterlilikleri öne çıkarken, ülkemizde de yerli üretimin önemi bir kez daha vurgulanıyor. Ülkemizin laboratuvar ve sterilizasyon teknolojisi alanında üretim yapan köklü firması Nüve, salgın sürecinde ülke ihtiyaçlarına acilen cevap verebilmek için üretimine aralıksız devam ederek sağlıklı yarınlar için çalışıyor. Bu zorlu süreçte ülkemiz için çalışan tüm sağlık personeline, çalışanlarımıza ve diğer yerli üreticilerimize Nüve’nin şahsında teşekkür ediyoruz.15/04/2020
https://akdeniztanitim.com/nuve-cihazlariyla-covid-19-mucadelesine-destek-sagliyorCOVID-19 SAĞLIK SEKTÖRÜ İÇİN BİZE NELERİ ÖĞRETMELİ VE HATIRLATMALI?
Covid-19 gelişmelerini araştırırken, 1918 yılındaki İspanyol Gribi haberlerine baktım. İspanyol Gribi pandemisi bir seneden az zamanda tahmini 40 ila 100 milyon civarında insanı öldürmüştü. Bu sayı Birinci Dünya Savaşında ölen insan sayısını aşmaktadır. Bir başka özelliği de ölenlerin çoğunlukla sağlıklı genç erişkinler olmasıdır. Pandemi, Türkiye dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiş olup, 1918’in Eylül ile Kasım ayları arasında zirve noktasına ulaşmıştır. Dünya genelinde toplantılar yasaklanmış, okullar tatil edilmiş, kütüphanelerde kitap dağıtımı durdurulmuş, ulaşım araçları dezenfekte edilmiş ve el sıkışmak bile suç sayılmıştır. Eğer İspanyol Gribi pandemisi bize bir şey öğretmiş olsaydı, birçok ülke daha ilk vakalar göründüğünde gerekli tedbirleri almakta gecikmemiş olurdu (sınırlarını kapatmak, sosyal mesafeyi korumak, maske kullanılması vb.). Bu önlemler zamanında alınmış olsaydı, hastanelerin kapasitesi yetersiz gelmez ve ölüm sayıları bu kadar artmazdı. Kuzey İtalya’da korona virüsün hızla yayılması sonucu, hastanelerin 3 haftadan az bir sürede alarm verdiği görüldü. Tıbbi malzeme ve sağlık çalışanı sayısının ne kadar yetersiz olduğu anlaşıldı. Doktorlar çok ağır durumda olan ya da yaşları yüksek hastaları geri çevirmek gibi çok kritik kararları almak zorunda kaldılar. Acil olmayan ameliyatlar iptal olurken, solunum cihazlarına erişim sınırlı hale gelince, paylaşım önceliği gibi konular tartışılmaya başlandı. Her ülkede sağlık çalışanı, yatak ve ekipmanı yeterliliği konusunda ciddi tedirginlikler oluştu. Maske konusunda bile, birçok ülkenin ne kadar yetersiz olduğu görüldü. Çin'den 2 milyardan fazla maske sipariş eden Fransa'nın, İsveçli bir şirkete ait olan ve Fransa üzerinden transit olarak İtalya ve İspanya’ya gönderilen 4 milyon maskeye el koyduğu yazıldı. Öte yandan İtalya'ya giden koruma kıyafetlerine Çekya el koyarken, Almanya da sipariş verdiği maskelerin Çin Havaalanı’nda bir anda kaybolduğunu açıklandı.Sağlık Bakanımız geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yerli solunum cihazı üretimine başlayacağını müjdeledi. Bu arada farklı sektör iş birlikleri ile seyyar hasta izolasyon odası ve test için numune alma kabinleri prototip çalışması ve uygulamaları hayata geçmeye başladı. Yerli solunum cihazı gibi diğer ithal edilen medikal cihaz ve ekipman üretimi için neden bu kadar bekledik ve kendimiz üretip ihracat bile yapabileceğimiz halde sürekli ithal ettik? Yerli üretimin önemini anlamamız için korona virüsü ile karşılaşmamız mı gerekirdi? Ülkelerin kendi yerli teknolojilerini geliştirmesinin ne kadar önemli olduğunun umarım artık hepimiz anlamışızdır. Bu pandeminin en ironik olaylarından biri de Avrupa Birliği üyelerinin birbirine yardım edememesi ama Küba’nın Avrupa ülkelerine yardım etmesi oldu. Küba sağlık sektörünün, ülkedeki tüm olumsuz koşullara ve yıllardan beri uygulanan ambargolara rağmen ulaştığı başarılı nokta herkese örnek olmalıdır.Bir pandemi başladığında, şüphesiz ilk beklenen, hastalığın ilaç ve aşısıdır. Bu sebeple ülkemizin aşı tarihçesine kısaca bir baktım. Ülkemizde aşı üretimi için çalışmalar ilk Osmanlı İmparatorluğu Döneminde başlamış. 1721 yılında İngiltere Büyükelçisinin eşi Lady Mary Montagu ülkesine yazdığı bir mektupta, İstanbul’da çiçek hastalığına karşı “aşı denilen bir şey” diyerek kastettiği varilasyon metodunu hayretle bildirmiştir. Bu mektup Osmanlı İmparatorluğu Döneminde aşı yapımına ilişkin ulaşılmış en eski belgedir. Aşı üretim çalışmalarını yürütmekte olan Pasteur, çalışmalarını sürdürebilmek için dönemin devlet başkanlarına maddi katkı için yazı yazar, yazılardan birinin 2. Abdülhamit’e ulaşması sonrasında, 2. Abdülhamit yardım yapabileceğini ancak Pasteur ’ün çalışmalarını İstanbul’da sürdürmesini ister, bu teklif Pasteur tarafından kabul görmeyince ikinci teklif oluşturulur, Pasteur’e Mecidiye Nişanı ile birlikte 10.000 altın yollanır, aynı zamanda Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şâhâne’den 3 kişinin de yanında asistan olarak yetiştirilmesi istenir, gönderilen 3 kişilik bu ekip, çalışmalara temel teşkil etmesi için “kuduz mikrobu” enjekte edilmiş bir kemik iliği ile geri döner. 1887’nin ocak ayında Bakteriyoloji Ameliyathanesi (Kuduz Tedavi Müessesesi) kurulur. Bu kurum dünya’da üçüncü, doğunun ise ilk kuduz merkezi olmuştur. Daha sonra bu merkez difteri serumu da üretmiştir.1892 yılında bakteriyolojihane daha sonra ilk çiçek aşısı üretim evi (Telkihhane) kurulmuş, 1892-1913 yılları arası, difteri, sığır vebası, kızıl serumları, tifo, kolera, dizanteri ve veba aşıları hazırlanmış ve uygulanmıştır. 1928 yılında kaydedilen en önemli gelişmelerden biri, 1267 sayılı yasa ile Ankara'da Merkez Hıfzısıhha Enstitüsü'nün kurulması ve bakteriyolojihane ile, kimyahanenin bu çatı altında birleştirilmeleridir. Ülkemizde ilk verem aşısı 1927 yılında üretilmiştir. 1934 yılında Telkihhane (Çiçek Aşısı Üretim Merkezi) ve İstanbul'daki Kuduz Enstitüsü de kapatılmış ve aşı-serum üretimi tek merkezde toplanmıştır. Bu dönem, aşı ve serum üretiminin kamusal bir görev ve sorumluluk olarak algılandığı bir dönemdir. 1930-40'lar aşı serum üretiminin hızla arttığı yıllardır. Milyonlarca doz toksoid difteri ve tetanoz aşıları, Semple tipi kuduz aşısı, çiçek aşısı, kuduz serumu, pnömokok aşısı üretilmekte, dünyadaki gelişmeler yakından izlenmekte ve yerli yabancı ilaç kontrolleri yapılmaktadır. 1940'lı yıllarda tifo, Cox tipi tifüs, tifo-tifüs karma, tifo-difteri karma, intradermal BCG, veba-kolera karma, veba-kolera-tifüs karma, difteri-tetanoz karma, boğmaca-difteri karma, influenza tifo-difteri-tetanoz karma aşıları üretilmiştir. Aşı ve serum üretimiyle ilgili alt birimler Dünya Sağlık Örgütü tarafından uluslararası standartlara uygun oldukları yönünde belgelenmektedir, 1950 yılında Ulusal İnfluenza Merkezi ve BCG Laboratuvarı Dünya Sağlık Örgütü tarafından tescil edilmiştir. Bu yıllarda difteri-boğmaca-tetanoz aşısı üretilmiş ve kuduzla ilgili çalışmaları nedeniyle Dr. Zekai Muammer Tunçman'a Fransız hükümeti tarafından 1959 yılında Légion d'honneur nişanı verilmiştir. 1965'te kuru çiçek aşısı üretilmiş ve ülkemiz, 1960-70'li yıllarda kendine yetecek düzeyde bakteri aşılarını üretir duruma gelmiştir. 1968 yılında Serum Çiftliği kurulmuştur. Burada; tetanoz, gazlı gangren ve difteri antitoksik, kuduz antiviral, şarbon antibakteriyel, akrep antivenom serumları üretilmiştir. Hastalıkların ortadan kalkması nedeniyle 1971 yılında tifüs ve 1980 yılında çiçek aşılarının üretimine son verilmiştir. Kasım 2011 de Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Aşı Serum Üretimi Merkezi kapatılmıştır. Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü görev ve yetkileri yeni kurulan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir. Biyoteknolojideki gelişmelerin izlenmemesi, Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Aşı Serum Üretimi Merkezine yatırım yapılmaması, işgal altındaki İstanbul'da dahi aşı ihraç eden bir ülkeyi, aşı ithal eden bir noktaya geriletmiştir. Aşı gereksinimini karşılamak için Sağlık Bakanlığı her yıl yaklaşık olarak 18 milyon dolar dış ülkelere ödeme yapmaktadır. Türkiye'de uygulanmakta olan tüm bakteri ve virus aşılarının üretilebileceği bir Yeni Aşı Üretim Tesisleri Kurulması Projesi’nin maliyeti ise bir defaya mahsus olmak üzere 40 milyon dolar olarak hesaplanmıştır (Özcengiz, 2002).Şunu da hatırlatmak isterim, veteriner aşılar uzun yıllardan beri ülkemizde üretilmektedir. İlk olarak 1901 yılında Pendik Veteriner Bakteriyolojihanesi şimdiki adıyla “Pendik Veteriner Enstitüsü” sonra sırasıyla Ankara-Etlik, İzmir-Bornova, Samsun, Ankara Şap Enstitüsü, Adana, Konya ve Manisa Tavuk Aşıları Üretim Enstitüsü kurulmuştur. Özel sektörün veteriner aşı üretimi yapmaya başlaması ise 1990 yılında olmuştur. Veteriner aşıların aksine, beşeri aşılarda ise uluslararası aşı üreticileri ile rekabet edemeyen özel sektör üretim için yatırımlara henüz başlamıştır.İster pandemi, ister ekonomik kriz, ister ambargo, nedeni ne olursa olsun ilaç, aşı ve gıdaya ithalat yoluyla erişemediğimizde ne olacak? Bu devirde unutmayalım ki, yukarda bahsi geçen nedenler, ülkelerin karşı karşıya kalacakları en hayati risklerdir. Şüphesiz dileğimiz Covid-19 pandemisinin en kısa sürede ve en az hasarla atlatılmasıdır. Ancak bu pandemi, ülkelerin yerli teknolojileri ile aşı, ilaç hammaddesi ve tarım/hayvancılık ürünleri üretmesinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önüne sermiştir.Ecz. E. Dilek Sunar20/04/2020
https://akdeniztanitim.com/covid-19-saglik-sektoru-icin-bize-neleri-ogretmeli-ve-hatirlatmaliTANI TEKNOLOJİLERİNDE COVID-19 İLE YENİ DÖNEM
COVID-19 ile mücadele sürecinde gündemde yer alan ana başlıklardan biri tanı teknolojileri oldu. Tanı teknolojilerini geniş bir başlık olarak ele alıp neler olduğunu, dünyadaki gelişmeleri ve bu alana yapılan yatırımları değerlendirmek için COVID-19 ile mücadele sürecini değerlendirmek için 4 fazdan oluşan bir yaklaşım kullanmak isterim. Her bir fazı kısaca tanımladıktan sonra, o faz içinde tanı teknolojilerinin yerinden ve gelişmelerden kısaca bahsedelim.Faz 1, ilk şok ve salgınla sahada mücadele için ilk tepki. Öncelikle tanının kritik olduğu, hemen onu takiben hastanede mücadelenin ve dolayısıyla sağlık altyapısının uygun hale getirilmesinin önceliği oluşturduğu faz. Faz 1 sürecinin en temel bileşenlerinden biri aktif olarak enfekte olan kişilerde COVID-19 tanısı için yapılan RT-PCR tanı testleri. Bunlar, genetik analizlerle kişinin aktif olarak enfekte olup olmadığına bakıyor. Bu tanı testlerinin devamı ve sayısının artmasının önemi tartışmasız olduğu için mevcut tanı teknolojisinin sahada yaygınlaşması ve üretimin artması için farklı ülkelerde de Türkiye’de de önemli bir çaba söz konusu oldu. Aynı zamanda bu tanı testlerinin daha hızlı sonuç verebilmesi ve sonucun doğruluğu son derece kritik olduğu için tanı teknolojileri gündemi daha fazla meşgul eder hale geldi. Bir yandan mevcut teknolojiyle kit üretimleri ve test uygulamaları devam ederken bir yandan da yeni teknolojiler ile sürecin etkinleştirilmesi yönünde araştırma kuruluşlarında ve şirketlerde çalışmalar başladı. Bu alanda çalışmaların desteklenmesine yönelik özel çağrılar ve bütçeler oluşturuldu. Dünyada tanı teknolojileri üzerine çalışan startuplara ilgi arttı ve öne çıkan birkaç yatırım anlaşması gerçekleşti. COVID-19 ile mücadele sürecinin 1.fazının ana odağı tanı teknolojilerinin yaygınlaşması ve aynı zamanda geliştirilmesi olurken tanı teknolojileri konusu mücadelenin bu fazıyla sınırlı kalmıyor. Faz 2, tanı ve tedavi sürecinin yönetilebilir hale geldiği ve aynı zamanda tanı ve tedaviye yönelik altyapının tamamlandığı, sahada mücadelenin sistematik olarak devam etmeye başladığı bir dönem. COVID-19’a ilişkin bilimsel verilerin arttığı fakat belirsizliğin devam ettiği ve özellikle platoya ulaşan ülkelerde ekonomik faaliyetin kademeli normalleşmesi için planlamanın ve aynı zamanda yeniden açılmanın başladığı dönem. Bu noktada aynı zamanda bağışıklık taraması gündemde. Bugünlerde daha sık duymaya başladığımız antikor testleri ile toplumun bağışıklık kazanma durumunun tespiti söz konusu. Burada COVID-19’da bilinmezliklerden kaynaklı bilimsel tartışmalar sürse de, faz 2’nin ana gündem maddelerinden birini oluşturmaya devam edecek. Serolojik test ya da antikor testi olarak bilinen bağışıklık testleri, toplumda kimlerin COVID-19’u aldığı ve hastalığı geçirdiğini tespit etmeye yarıyor. Bu testler, pandeminin ilk günlerinden beri gündemimizde olan COVID-19 tanısı için yapılan RT-PCR testlerinden tamamen farklı. Kişi, COVID-19 ile enfekte olduktan bir süre sonra üretilen antikorların tespiti için serolojik test yapılıyor ve kişinin hastalığı geçirip geçirmediği yani bağışıklık kazanıp kazanmadığı tespit ediliyor. Harvard Üniversitesi İmmünoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları’nın başındaki Sarah Fortune, antikorların enfeksiyon sonrasında kanda kalmaya devam ettiğinin ve virüse spesifik olduklarının altını çiziyor. Kanda kalma süresi COVID-19 için hala netleştirilmeye çalışılıyor ve buna ilişkin bilimsel tartışmalar devam ediyor. Bir yandan da bu alanda tanı teknolojileri üzerine çalışan uluslararası araştırma grupları oluşturuluyor ve şirket çalışmaları yaygınlaşıyor. Her gün yeni yayınlarda gördüğümüz gibi, COVID-19’u birçok kişi semptomsuz ya da hafif semptomlarla geçiriyor. Toplumda kimlerin COVID-19 geçirdiğini bilmek, ülkelerin sokağa çıkma yasağı, iş yerlerinin kapatılması gibi önlemlerini kademeli olarak hafifletmesi ve işe geri dönüşlerin başlayabilmesine yardımcı olacak. Antikor testleri, tanı için yapılan testlere göre çok daha basit ve kısa zamanda yapılan testler. Son günlerde işe geri dönüşü başlatabilmek için bağışıklık taraması farklı ülkelerde gündeme yerleşmeye başladı. Geçtiğimiz hafta FDA (Amerika İlaç ve Gıda Kurumu) ilk bağışıklık testinin afet durumunda kullanımı (EUA (Emergency Use Authorization) için onay verdi yani bağışıklık testi uygulanabilir hale geldi. Aynı zamanda FDA, CDC (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) ve NIH (ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü) bağışıklık taraması odaklı bir Ar-Ge ortaklığı kurdu ve en etkin antikor paneli üzerine çalışmaya devam ediyorlar. Mayıs başında Amerika’da toplumsal bağışıklık taramasının başlatılması hedefleniyor. Almanya’da “Bağışıklık Pasaportları” gündemde. Almanya, işe geri dönüşlerin başlayabilmesi için Nisan ortasına kadar 100 bin gönüllüye bağışıklık taraması yapılacak bir proje başlatıyor. Sosyal mesafe sınırlamalarının kalkabilmesi için ekonomik faaliyeti başlatabilecek kişileri tespit etmenin önemini vurguluyorlar. İngiltere Sağlık Bakanı, “Bağışıklık Sertifikaları”nı değerlendirdiklerini ve bunun insanların normal hayata dönmeye kademeli olarak başlamaları için önemli olduğunu vurguladı. Yine Fransa Sağlık Bakanı’nın da gündemindeydi. Avrupa dışına bakınca ise, Çin’de zaten 8 antikor testinin onaylandığını ve uygulandığını görüyoruz. Bu testler aynı zamanda Güney Kore, Singapur ve Avustralya’da da onaylandı. Her ne kadar antikor tespitine ilişkin belirsizlik devam etse de, bir yandan ülkeler ekonomik faaliyetin normalleşmesi süreçlerinin bir parçası olarak bağışıklık taraması için tanı teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmaları desteklemeye ve gündemlerinde tutmaya devam ediyor. Faz 3’ün odağının salgınının etkilerini sınırlandırılmak ve kontrol altına almak olmasını bekliyoruz. Öncelikle Faz 2’nin Faz 1’e göre daha uzun süreceğini, Faz 3’ün ise daha da uzayacağı beklentisini söylemekte fayda var. Ekonomik faaliyetin normalleşmeye devam ettiği fakat bir yandan COVID-19 ikinci etki dalgasının da mümkün olduğu bir dönem. Aynı zamanda tedavide gelişmelerin uygulamaya dönüştüğü, aşı çalışmalarında klinik çalışmaların genişlediği ve herkese ulaşmasının henüz mümkün olmasını beklemesek de aşı üretiminin gerçekleşmesini beklediğimiz faz. Bununla birlikte tanı testlerinin yaygınlaşmış ve tanı teknolojilerinin hızlı ve yaygın teste minimum altyapı ile imkan verecek gelişmişliğe ulaşılmış olmasının beklendiği bir faz 3 döneminden bahsediyoruz. Böyle bakınca faz 3’e kadar tanı teknolojilerine bu anlamda yapılan yatırımların artacağını da söylemek mümkün hale geliyor. Faz 4 ise artık Yeni “Yeni Normal” diye tanımlayabileceğimiz aşama. Burada tanı teknolojilerinin artık başka bir boyut kazanmasını bekliyoruz. Burada önemli nokta COVID-19 geçirip iyileşenlerin izleme aşaması. İzleme sürecinde de farklı bileşenlerde tanı ihtiyacı doğacak gibi görünüyor. Buna yönelik çalışmalar henüz gündemde olmasa da orta vadede tanı teknolojilerini bu izleme sürecinin bir parçası olarak görmekte fayda olacak çünkü iyileşerek atlatanların özellikle akciğerlerinde kalan hasar önemli gibi duruyor. Maalesef bu hasarların önümüzdeki yıllarda farklı hastalıklara dönüşme ihtimallerini biliyoruz. Yani artık bulaşıcı hastalıkların da, bulaşıcı olmayan hastalıklar için bir risk faktörü olduğunu hatırlamamız lazım. BOH gündeminde sigara, alkol kullanımı gibi risk faktörlerini değerlendirerek oluşturduğumuz kronik hastalık yönetim mekanizmalarına mutlaka bulaşıcı hastalıklar sonrasındaki tanı ve takibi de katmak gerekiyor. Yani bugünden çalışmaya başlamamız gereken bir konu da iyileşen vakaların takip ve izleme mekanizmasını oluşturmak. Yeni tanı teknolojilerini aynı zamanda bunun bir parçası olarak düşünmek.Selin ArslanhanKurucu, ReDis Innovation22/04/2020
https://akdeniztanitim.com/tani-teknolojilerinde-covid-19-ile-yeni-donemACİL SERVİS TRİYAJI
ÖzetAcil servis triyaj sistemi, acil servislere yönelen hizmet talebini ve akışını güvenle sürdürebilmek için kullanılan bir klinik risk yönetim sistemidir. Triyaj uygulaması ile müdahale için bekleyebilecek ve bekleyemeyecek olan hastalar tespit edilir ve tıbbi bakımın öncelikle, en ciddi ve en acil olan olguya sunulması mümkün kılınır. Triyaj sürecinde uygulayıcılar arasında tutarlılık sağlanması ve hasta güvenliğinin sürdürülebilmesi için triyaj kararının bilimsel temele sahip sağlam bir metodolojiye dayandırılması gerekmektedir. Bu amaçla aciliyet düzeyini çeşitli kategorilere ayıran triyaj sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemlerin kullanılması acil servislerde ölüm ve sakatlık risklerinin düşürülmesi, hasta ve çalışan memnuniyetinin sağlanması, sağlık giderlerinin azalması, hasta akışının ve güvenliğinin sürdürülmesine önemli düzeyde katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte acil servislerde kurumsal, uygulayıcı ya da hastalarla ilgili çeşitli faktörlere bağlı olarak triyaj sürecinde aksamalar görülebilmektedir. Söz konusu aksamalar ise hastaların acil serviste kalış süresinin uzamasına ve acil servislerde kalabalıklaşmaya neden olabilmektedir. Tüm bu sorunların önlenebilmesi noktasında triyaj uygulayıcılarının yetkinliğinin geliştirilmesi ve uygun bir triyaj sisteminin kurulması önem arz eder. Anahtar kelimeler: Acil servis, Triyaj, Triyaj sistemleriGirişDünya genelinde, acil servislere yönelen hizmet talebi dikkat çekici bir artış göstermektedir. Toplum nüfusu içinde yaşlı oranının büyümesi, salgın hastalıklar, doğal afetler, kaza ve yaralanmalardaki artış bu durumun nedenleri arasında gösterilmektedir (1, 2). Ayrıca acil müdahale gerektirmeyen, basit sağlık sorunları için yapılan başvuruların da bu artışta önemli bir paya sahip olduğu belirtilmektedir (3). Acil servis hizmetlerine yönelen hizmet isteminin sınırlı servis kaynaklarını aşması ve hastaların aciliyet düzeyinin çok geniş bir değişim yelpazesinde dağılması acil servislerde triyaj uygulamasını zorunlu hale getirmektedir (4). Triyaj kelimesi Fransızca “trier” kelimesinden türetilmiştir. Tarihi süreçte tarım ürünlerini seçmek, ayıklamak, sıraya koymak anlamında kullanılan bu kelime günümüzde ise önemli bir acil sağlık uygulaması ile özdeşleşmiştir (5). Ülkemizde Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğine göre triyaj: “Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda, öncelikli olarak tedavisi ve nakli gerekenlerin tespiti amacıyla olay yerinde ve ulaştırıldıkları her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemidir” (6). Acil durum triyajı, kaynakların sınırlı olduğu durumlarda gereksinimler ve yarar görme olasılığı dikkate alınarak hasta ya da yaralıların acil müdahale önceliğinin belirlenmesini sağlar (4,5). Acil durum triyajı tarihte ilk kez Napoleon Bonaparte dönemindeki Fransız-Rus savaşı (1812) sırasında uygulanmıştır. Savaş sırasında tüm yaralılar için yeterli tedavi ve bakım imkanı olmaması nedeniyle sınırlı tıbbi kaynaklar, durumu ağır olan askerlerin yerine iyileşip savaşa devam edebilecek olanlar için kullanılmıştır (7). Kullanımı savaş alanlarında başlayan acil durum triyajı; zamanla gelişim ve değişim göstererek olay yeri triyajı, askeri triyaj, afet triyajı, hasta yatışlarında triyaj ve acil servis triyajı şeklinde çeşitlilik kazanmıştır (5).Acil servis triyajıAcil servis triyajı; başvuran hastaların değerlendirme ve tedavi için öncelik durumunun belirlenmesine, acil tedavi ve bakımın bu öncelik doğrultusunda verilmesine yönelik bir sınıflandırma sürecidir (8). Bu sürecin bilimsel temele dayandırılması ve olası hataların önüne geçilebilmesi amacıyla triyaj sistemleri geliştirilmiştir (4) . Dünya genelinde 33’ten fazla acil servis triyaj sistemi kullanılmaktadır. Bu sistemlerin çoğunluğu üç, dört ya da beş düzeyli sistemlerdir. Beş düzeyli triyaj sistemlerinin, diğer sistemlere göre daha etkin ve güvenilir olduğu bildirilmektedir. En yaygın olarak kullanılan beş düzeyli triaj sistemleri Aciliyet Şiddeti İndeksi (AŞİ), Manchester Triaj Sistemi (MTS), Avustralya Triaj Sistemi (ATS), Kanada Triaj Sistemi (KTS) şeklinde sıralanabilir. Yapılan bir meta analizde bu sistemlerin, hastaların aciliyet düzeyini belirlemede birbirlerine göre belirgin bir üstünlüğe sahip olmadığı saptanmıştır (9). Manchester Triyaj Sistemi:1994 yılında geliştirilen sistem Avrupa’da ve İngiltere’de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sistemde aciliyet düzeylerinin belirlenmesinde belirli başvuru şikayetleri (öksürük, travma vb) için geliştirilmiş 52 adet algoritma kullanılır. Her bir algoritmada hastaların tıbbi değerlendirme için güvenle bekletilebileceği sürenin belirlenmesinde anahtar role sahip altı durum sorgulanır. Bu durumlar başlangıcın akut olup olmadığı, bilinç düzeyi, vücut ısısı, kanama, ağrı ve yaşamsal tehdit varlığı şeklindedir (10).Avustralya Triyaj Sistemi: 1990’lı yıllarda geliştirilen sistem Avustralya’da ve Yeni Zelanda’da kullanılmaktadır. Bu sistemde hastalar tıbbi öykü, başlıca belirti ve bulguları dikkate alınarak tıbbi değerlendirme için bekletilebilecekleri süreye göre sınıflandırılır (11). Kanada Triyaj Sistemi: Sistem ATS temel alınarak 1999 yılında geliştirilmiş ve birkaç kez revize edilmiştir. Aciliyet düzeyinin belirlenmesinde ATS ile benzer şekilde tıbbi öykü, başlıca yakınmalar, yaşam bulguları, klinik muayene bulguları ve laboratuar sonuçları gibi klinik tanımlayıcılar kullanılmaktadır. Kanada ve ABD’de yaygın olarak kullanılan sistemin pediatrik hastalar için geliştirilmiş değerlendirilme ölçütleri de bulunmaktadır (12).Aciliyet Şiddeti İndeksi: Acil hekimleri ve hemşireleri tarafından 1999 yılında ABD’de geliştirilmiştir. Ülkemizde Çınar ve arkadaşları (2010) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan sistem, ABD ve Avrupa ülkelerinde kullanılmaktadır. Bu sistemde hastalar başlıca yakınmalar ve kaynak kullanım ihtiyacı temel alınarak kategorilere ayrılmaktadır (13). Ülkemizde acil servis triyajında, 2009 yılından beri Sağlık Bakanlığı’nın önerisi ile kırmızı, sarı, yeşil renk kodlamasına dayanan sistem kullanılmaktadır. Bu sistemde acil servislere başvuran hastalar başvuru yakınmaları, tıbbi öyküleri, belirtilerin şiddeti ve yaşamsal bulguları göz önüne alınarak aciliyet düzeyine göre kategorize edilir (6). Acil servislerde, triyaj sistemlerinin uygulanması ölüm ve sakatlık riskinin düşürülmesi için yaşamsal önem taşımaktadır (8). Etkin triyaj ile hastaların acil servislerde kalış süresinin azaltılması mümkün olabilmektedir. Böylece acil servis kalabalıklaşması önlenebilmekte ve hasta akışı güvenle sürdürülebilmektedir (14). Başvuranlar içinde tedavi önceliğinin kime ait olduğunun belirlenmesi ve gerekli bakımın gecikmeden verilmesi hasta memnuniyetini arttırmaktadır. Triyaj, bu yönleriyle acil servislerde hizmet kalitesini arttıran bir uygulama olma özelliği taşımaktadır (15). Triyajın servis işlevleri üzerindeki olumlu sonuçlarına ulaşılabilmesi için uygulamanın etkin ve doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir. Ancak acil servislerdeki çeşitli unsurlar triyaj sürecini güçleştirebilmekte ve hatalara neden olabilmektedir. Kalabalıklaşma (16), iletişim sorunları ve ekip içi uyumun sağlanamaması bu unsurlar arasında yer almaktadır (17). Hastaların tıbbi öyküleri konusunda hatalı bilgi vermeleri, gerekli belgelerini yanlarında taşımamaları, dil sorunları, şiddet uygulamaları, klinik durumlarıyla ilgili geçmiş deneyimleri ve yanlış tıbbi bilgiye sahip olmaları da triyajda aksamalara yol açabilmektedir (18). Ayrıca fiziksel alanın yetersizliği, personel eksikliği ve güvenlik önlemlerinin yeterince alınamaması da tiyaj sürecinin etkinliğini ve verimliliğini azaltabilmektedir (19). Triyaj kararı verme süreciTriyaj süreci uygulayıcının yorumlama, ayırt etme ve değerlendirme aşamalarını tamamlayıp hasta için öncelik sırası ve alacağı bakım konusunda karar vermesini kapsar. Bu nedenle triyaj bilgi, tecrübe, problem çözme becerisi, gelişmiş bir sağduyu ve yetenek gerektirir (20). Triyaj uygulayıcıları karar verirken çeşitli stratejiler kullanmaktadır. Bu stratejiler şu şekilde sıralanabilir (21,22):Tümevarım: Bu strateji hastaya ait verileri detaylı bir şekilde toplamayı bu verilere dayanarak hastanın durumu ile ilgili tüm olasılıkları gözden geçirmeyi kapsar. Yeterli tecrübeye sahip olmayan triyaj görevlilerinin sağlam bir karar verebilmesi için oldukça önemlidir. Ancak zaman alan bir yöntemdir.Tümden gelim: Bu stratejisi hasta verilerini alırken eş zamanlı olarak mevcut sorunla ilgili olasılıkları gözden geçirebilmeyi kapsar. Uygulayıcı karar verme sürecini etkileyebilecek olan hasta bilgilerini, mevcut sorunla ilgisi olmayanlardan hızlı bir şekilde ayırır. Bu beceri uzmanlaştıkça kazanılır ve uzmanlığın bir parçası haline gelir.Örüntü tanıma: Özellikle hasta hakkında yeterli bilgi yokken hızlı karar vermeyi gerektiren durumlarda örüntü tanıma stratejisi kullanılır. Örüntü tanıma parçaları analitik bir sağduyu ile bir araya getirme yöntemidir. Klinisyenler hastaların belirti ve bulguları arasındaki ilişkiyi yorumlar ve geçmişte karşılaştığı vakalarla karşılaştırarak hasta hakkında bir karara varır. Bu yetenek tecrübeyle kazanabileceği gibi çoğu zaman sezgiseldir. Henüz yeni başlayan triyaj uygulayıcıları bilinçli problem çözme yöntemini kullanmaya gereksinim duyarken uzmanlaşmış bir triyaj uygulayıcısı örüntü tanıma yöntemini kullanabilir.Zihinsel temsil: Genellikle çok karmaşık vakaları analiz ederken durumu basitleştirmek için olayın zihinde, temsili bir resmini çizmeyi kapsar. Böylece karar vermek için gerekli esas noktaya odaklanmak kolay olur. Sorgulanması gereken bilgileri seçmek ve yanıtlarını bulmak kolaylaşır. Teknolojideki ilerlemelerle birlikte triyajı kolaylaştıracak ve etkinleştirecek çeşitli teknikler ve ürünler geliştirilmektedir. Karar destek sistemleri bu ürünlerin başında gelmektedir (23). Karar destek sistemleri, triyaj görevlilerinin kanıta dayalı güncel bilgileri kullanarak yüksek riskli hastaları belirlemesine yardımcı olmaktadır. Böylece aciliyet düzeyinin saptanmasındaki hata riski azaltılabilmektedir (24). Bu tür uygulamaların gelecekte çok daha fazla kullanılacağı ve yaygınlaşacağı düşünülebilir. HAZIRLAYANLAR:Dr. Perihan ŞİMŞEK, Prof. Dr. Abdülkadir GÜNDÜZKaynaklar:1) Kawano T, Nishiyama K, Anan H, Tujimura Y (2014). Direct relationship between aging and overcrowding in the ED, and a calculation formula for demand projection: a cross-sectional study. Emergency Medicine Journal 31(1): 19–23. 2) ER Visits Increase To Highest Recorded Level, American College Of Emergency Physician. Emergency physicians [online]. Available from: http://newsroom.acep.org /2017-09-13-ER-Visits-Increase-To-Highest-Recorded-Level. [Accessed 12 July 2019].3) Ismail, S. A., Gibbons, D. C., & Gnani, S. (2013). Reducing inappropriate accident and emergency department attendances: British Journal of General Practice, 63(617), e813–e820. doi:10.3399/bjgp13x6753954) Christ, M., Grossmann, F., Winter, D., Bingisser, R., & Platz, E. (2010). Modern triage in the emergency department. Deutsches Ärzteblatt International, 107(50), 892.5) Iserson KV, Moskop JC (2007). Triage in medicine, part I: Concept, history, and types. Annals of Emergency Medicine 49(3):275-281. 6) T.C. Resmi Gazete. Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ. 16.10.2009. Sayı: 27378, Başbakanlık Basımevi, Ankara 7) Nakao H, Uka, I, Kotani J. (2017). A review of the history of the origin of triage from a disaster medicine perspective. Acute Medicine & Surgery 4(4): 379-384.8) Farrohknia N, Castrén M, Ehrenberg A, Lind L, Oredsson S, Jonsson H, Asplund K, Göransson KE (2011). Emergency department triage scales and their components: A Systematic review of the scientific evidence. Scandinavian Journal of Trauma Resuscitation and Emergency Medicine 19(42): 1-13. 9) Zachariasse JM, van der Hagen V, Seiger N, Mackway-Jones K, van Veen M, Moll HA (2019). Performance of triage systems in emergency care: a systematic review and meta-analysis. British Medical Journal Open 9(5): 1-9.10) Review of the Manchester Trıage System Erişilebilir: https://nipec.hscni.net/download/projects/previous_work/provide_adviceguidanceinformation/review_manchestertriage/publications/ManchesterTriage-Report.pdf. Erişildi:23.04.202011) Guıdelines on The Implementatıon of The Australasian Triage Scale in Emergency Department, Erişilebilir: Shttps://acem.org.au/getmedia/51dc74f7-9ff0-42ce-872a-0437f3db640a/G24_04_Guidelines_on_Implementation_of_ATS_Jul-16.aspx Erişildi:23.04.202012) Bullard MJ, Unger B, Spence J, Grafstein E (2008). Revisions to the Canadian Emergency Department Triage and Acuity Scale (CTAS) adult guidelines. CJEM 10(02): 136–142. doi:10.1017/s148180350000985413) Çınar O, Çevik E, Salman N, Cömert B (2010). Emergency Severity Index Triaj Sistemi ve bir üniversite hastanesi acil servisinde uygulama deneyimi. Türkiye Acil Tıp Dergisi 10(3):126-131.Şimşek DÖ (2018). Triaj sistemlerine genel bakış ve Türkiye’de acil servis başvurularını etkileyen faktörlerin lojistik regresyon ile belirlenmesi. Sosyal Güvence Dergisi 7: 84-115.14) Partovi SN, Nelson BK, Bryan ED, Walsh MJ (2001). Faculty triage shortens emergency department length of stay. Academic Emergency Medicine 8(10): 990-995.15) Arslan FE, Olgun N. Erişkinlerde acil bakım triyaj: Acil bakımda önceliklerin belirlenmesi. Akademisyen Yayınevi, 2014, Ankara, Sayfa: 65-95.16) Chen LC, Lin CC, Han CY, Hsieh CL, Wu CJ, Liang HF (2018). An interpretative study on nurses' perspectives of working in an overcrowded emergency department in Taiwan. Asian Nursing Research 12(1): 62-68. 17) Bijani M, Khaleghi AA (2019). Challenges and Barriers Affecting the Quality of Triage in Emergency Departments: A Qualitative Study. Galen Medical Journal, 8:1619.18) Lyons M, Brown R, Wears R (2007). Factors that affect the flow of patients through triage. Emergency Medicine Journal, 24(2): 78–85. doi:10.1136/emj.2006.03676419) Melton N, Mitchell M, Crilly J, Cooke M (2014). Patient characteristics and institutional factors associated with those who "did not wait" at a South East Queensland Emergency Department: who are those who "did not wait" in ED? Australasian Emergency Nursing Journal J 17(1): 11-18. 20) Al-Johani AN, Aloufi AH, Mariwa RZ, Al-Omari AA (2019). The Effective Communication In Nursing Triage. Trends in Social Sciences, 1(3): 1-6.21) Emergency Triage, Machester Triage Group. 2. Bskı. Yayıncı: John Wiley & Sons, 2008. ISBN: 0470757280, 9780470757284, sayfa:122) Emergency Triage: Manchester Triage Group Advanced Life Support Group. Editörler: Kevin Mackway-Jones, Janet Marsden, Jill Windle. Yayıncı John Wiley & Sons, 2014. ISBN: 111829906X, 9781118299067, sayfa: 6-9.23) Stone EL (2019). Clinical decision support systems in the emergency department: opportunities to ımprove triage accuracy. Journal of Emergency Nursing 45(2): 220-222. 24) Bennett P, Hardiker NR (2017). The use of computerized clinical decision support systems in emergency care: a substantive review of the literature. Journal of the American Medical Informatics Association 24(3): 655-668.
https://akdeniztanitim.com/acil-servis-triyajiÜNİVERSİTE TEMİZODALARINDA SOSYAL MESAFEYE DAYALI ÇALIŞMA ESASLARI VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Dünya Sağlık örgütünün 11 Mart tarihli bildirgesinde açıkladığı Covid 19 Pandemisi ilanı üzerine mevcut laboratuvar çalışmaları tekrar gözden geçirilmeye başlandı. Yüksek Öğrenim kurumun 13 Mart tarihli bildirgesi ile de tüm fonksiyonlar acil durum planlarına uygun olarak tekrar düzenlendi veya gerektiği durumlarda faaliyetlere son verildi.Son dönemde açıklanmış olan normalleşme süreci planlamalarına dayanarak laboratuvarlara ve kampüse geri dönülmesi umut edilmektedir. Bu süreç kapsamında çalışma faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceğine dair sosyal mesafeye dayalı çalışma esaslarının ve alınması gereken önlemlerin planlanması gerekmektedir.Öncelikli olarak:a) Laboratuvar yöneticilerinin önceliklendirmesine göre faaliyete açılacak alanların planlanmasıb) Laboratuvar çalışmalarının gerçekleştirilmesi sırasında gözetilmesi gereken minimum sosyal mesafeye göre alanda aynı anda çalışabilecek optimum kişi sayısının belirlenmesic) Laboratuvar yeteneklerine göre hizmet verecek ekipman/cihazların belirlenmesid) Hizmet verecek ekipman/cihazların standart kullanım prosedürlerine göre gerekli minimum çalıştırma isterlerinin belirlenmesi (bina gereklilikleri-elektrik-su-gaz-havalandırma)e) Kişi/çalıştırma isterlerine göre günlük çalışma vardiya sisteminin oluşturulması tavsiye olunur.Bu listeye göre hangi alanda, hangi kişilerin, hangi ekipmanları hangi gün ve saatte çalıştırabileceğinin planı yapılabilir.ASHREA’nin COVID 19 rehberinde bildirilen iyi uygulamalar kılavuzuna göre özellikle hava yoluyla bulaşı riskinin en düşük seviyeye indirilmesi için gerekli önlemlerin alınması tavsiye edilmektedir. Bu anlamda üniversite kampüslerinde bulunan temizoda alanlarında araştırma faaliyetlerinin devam ettirilebilmesi için yapılabilecekler aşağıda ayrı olarak düşünülebilir:a) Pozitif havalandırmanın esas olduğu temizodalarda havalandırma planlarının gözden geçirilip, personel bulaşı riskinin en aza indirilebilmesi amacıyla giyinme/soyunma odalar ve malzeme transfer alanlarındaki prosedürler tekrar düzenlenmeli ve sınırlı insan trafiğine izin verilmelidir.b) Temizoda giysilerinin günlük tek kullanımlık elbiseye çevrilmesi ve/veya kişisel kullanıma verilen dayanıklı temizoda giysilerinin kullanım sonrası her gün dezenfeksiyonu, yedeklenmesi veya yapılamıyorsa kapalı, hava geçirmez torbalarda saklanması sağlanmalıdır.c) Ortak kullanılan tüm kişisel koruyucu ekipmanlar bireysel hale getirilmelidir (yüz siperliği/ gözlük gibi).d) Eldiven, bone, maske gibi yoğun kullanılan kişisel koruyucu ekipmanlar temizoda girişinde soyunma odasının imkan verdiği ölçüde birbirinden ayrı şekilde kullanıcıya sunulmalıdır.e) Kullanıcıların temizodaya girişlerinden önce kullanmakta oldukları eldiven ve hijyenik maskeleri değiştirmeleri zorunlu tutulmalı ve bu atıkların bulaşısı yüksek riskli atık seviyesinde bertarafı sağlanmalıdır.f) Hava duşuna her seferde sadece tek bir kişinin girmesine izin verilmelidir.g) Alanda kullanıcıların değdiği tüm yüzeylerin günlük çalışma öncesi dezenfeksiyonu sağlanmalıdır.h) Yoğun kimyasal gerektiren çalışmalar, sosyal mesafe ve vardiya koşullarına bağlı olarak ayrı olarak planlanmalıdır.i) Bakım & Onarım faaliyetleri sırasında olabilecek hava dalgalanmalarına karşı aksiyon planı hazırlanmalıdır.j) Temizoda klimaları/havalandırma istasyonlarında kullanılan filtrelerin değişimlerinde tehlikeli atık prosedürü uygulanmalıdır.k) Temizoda atık hava plenumu olarak kullanılan alanlarda N95, FFP2/FFP3 tipi maskenin kullanımı zorunlu tutulmalıdır.l) Negatif basınçlı alanlarda egzoz emiş noktalarının önlerindeki/üzerlerindeki engellerin kaldırılması, personelin bu noktalarda en düşük seviyede bulunmasına özen gösterilmelidir.Bu önlemlerden farklı olarak, sosyal mesafeye uygun çalışma koşulları yaratılmalıdır. Dünya Sağlık örgütünün bildirdiği iyi uygulamalar rehberlerine göre:a) Maskesiz kişilerin ortak alanları kullanmasına izin verilmemelidir.b) Ofis alanları ve ortak alanlarda malzeme paylaşımı en düşük seviyeye indirilmelidir.c) Tüm toplantılarda internet uygulamalarının kullanılması özendirilmelidir.d) El, yüz hijyeni sağlanması amacıyla ortak alanların giriş ve çıkışlarında kişisel kullanıma uygun dezenfektan üniteleri bulunmalıdır.e) İdari/akademik personelin sağlık durumları yakından incelenmeli, hastalık emaresi bildiren çalışanların en kısa sürede uzman sağlık personeline başvurması sağlanmalıdır.Yukarıda tavsiye edilen bu önlemlerin gerekliliği ve uygulanabilirliği uzman kişilerce tekrar değerlendirilmeli, ek önlemler ve uygulamaların gerekebileceği gözden kaçırılmamalıdır. İş destek ve devam protokolleri bu önlemlere göre tekrar planlanmalı ve aksiyonlar süreçlenmelidir. Burak Birkan, Ph.Dbbirkan@gmail.com1 https://www.who.int/dg/speeches/detail/who-director-general-s-opening-remarks-at-the-media-briefing-on-covid-19---11-march-20202 https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2020/coronavirus_bilgilendirme_1.aspx3 https://www.ashrae.org/file%20library/technical%20resources/covid-19/eiband-airbornetransmission.pdf4 https://www.jdcooling.com/covid-19-cleanroom/5 https://www.who.int/who-documents-detail/getting-your-workplace-ready-for-covid-19-how-covid-19-spreads
https://akdeniztanitim.com/universite-temizodalarinda-sosyal-mesafeye-dayali-calisma-esaslari-ve-alinmasi-gereken-onlemlerCOVID-19 SONRASI DİJİTAL SAĞLIK
COVID-19 tüm sektörlerde olduğu gibi sağlık alanında tüm sektör paydaşlarının sağlığa yeni bir bakış açısı edinmelerini sağladı. Uzun zamandır yavaş yavaş adımları atılan bir çok dijital sağlık teknolojisi salgınla birlikte birden atılım gösterdi ve yapılan yatırımların meyvesi toplanmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde sağlığın öneminin artacağı şüphesiz. Yine başka şüphe götürmeyen başka bir konuda hem devlet ve özel sektörün hem de bireylerin artık bazı sağlık hizmetlerini hastaneye gitmeden almak isteyecekleri. Bu noktada hali hazırda bekleyen bir çok tele-tıp ve yapay zeka çözümü zaten mevcut. Bu çözümlerin bir an önce pratiğe dönüşmesi ve sahada kullanımı için gerekli adımlar atılacaktır diye umuyorum.COVID-19 süreci sonrası dijital sağlığın nasıl şekilleneceğine, aslında COVID-19 sonrası diye bir kavramdan bahsetmemiz biraz zor, hep birlikte bakalım.Veri Gizliliği ve GüvenliğiHer ne kadar COVID döneminde bir çok devlet uygulaması sağlık verilerinin gizliliği konusunda endişeler yaratsa da, salgın sonrası hasta verileri ve genellikle beraberinde getirdiği sayısız güvenlik ve gizlilik endişeleri artık geçmişte kalacak. Bunun nedeni blockchain'in bu hassas verilerin güvenliğini sağlamada önemli bir araç olmasıdır. Blockchain’in dağınık yapısı sayesinde kayıtların şeffaf olarak herkesle paylaşılan bir kitap gibi hem gizli hem de doğrulanabilir olması mümkün hale gelmiştir. Özellikle Estonya'nın sağlık kayıtlarının güvenli bir şekilde saklanması için çalışan bir çok girişime destek vermesi, hem ülkemizdeki hem de dünyadaki blockchain tabanlı sağlık girişimlerinin önemini gözler önüne sermektedir.Tele-TıpŞirketler ve hatta okullar dahi evden çalışma çözümünü benimsemeye başladığı yeni dönemde uzaktan destek de sağlık hizmetlerinde giderek talep edilen bir seçenek haline geliyor. COVID-19 salgını, tele-tıp uygulamalarını yeni bir boyuta taşıdı. Sağlık profesyonellerinin sağlıklı ve hastalıksız kalması gerektiğinden, hasta-sağlık profesyoneli arasındaki teması azaltacak uzaktan çözümler önem kazanmaya başladı. Hem CDC hem de DSÖ gibi kurumlar hastaları izlemek ve hastanelere başvurularında virüsü yayma risklerini azaltmak için tele-tıp çalışmalarının yaygınlaşmasını destekliyorlar.Bu konuyla ilgili, Aile Hekimleri Akademisi ve Amerikan Tabipler Birliği (AMA) ilgili yönergeleri yayınladı. Bir çok hükümet ve hastane kendini tele-tıp uygulamalarına adapte etmek için çeşitli adımlar attı ve atmaya devam ediyor.Bu konu için tele-tıp üzerine çalışan Tyto Care girişiminin CEO'su ve kurucu ortağı Gilad “Tele-tıp, bireyler, doktorlar ve sağlık sistemleri arasındaki boşluğu kapatıyor, özellikle semptomatik hastaların evde kalmasını ve dijital iletişim kanalları aracılığıyla doktorlarla iletişim kurmasını sağlayarak virüsün kitle popülasyonlarına ve tıbbi personele yayılmasını azaltmaya yardımcı oluyor. ” olarak tele-tıbbın önemini özetliyor.Aynı zamanda COVID döneminde örneklerini gördüğümüz, Corona Check isimli Yesil Science olarak bizim de geliştirdiğimiz semptom sorgulayıcılar gelecek tıbbında daha çok yer edinmeye başlayacaktır.Dr. Yusuf Yeşil
https://akdeniztanitim.com/covid-19-sonrasi-dijital-saglikSALGIN DÖNEMİNDE UÇAKLA SEYAHAT ETMEK NE KADAR GÜVENLİ?
Covid 19’un etkilediği en önemli konulardan biri de uçak ile seyahat özgürlüğümüzün kısıtlanması oldu. Hepimizin kafasında ‘’uçağa bindiğimizde kabin içinde bir Covid 19 hastası veya taşıyıcısı varsa hastalığın buluşmasından nasıl korunacağız’’ sorusu oluştu. Diğer ulaşım araçlarına göre uçaklarda daha etkili ve güvenli bir havalandırma sistemi olduğunu öğrendiğimde bir rahatlama hissetim. Ama yine de temizoda havalandırma sistemi validasyonu ile ilgili biri olarak irdelenecek birçok konu olduğunu da gördüm. Bu yazımda kısaca ve genel olarak bu konuları sizlerle paylaşmak istedim. Masmavi bir gökyüzünde, rahat koltuğumuza oturmuş, pamuk tarlası görünümündeki bulutların üzerinde, çayımızı içerken, uçuşun keyfini çıkarıyorduk. Dış ortam şartlarını hiç düşündük mü? Sıcaklık; eksi 56 derece, basınç ise insan vücudunun kolay dayanamayacağı kadar düşük bir oranda. Peki biz kendimizi nasıl bu kadar rahat hissediyoruz? Bu yüksek irtifada basınç, sıcaklık ve oksijen yoğunluğunun düşük olması canlı sağlığı açısından olumsuz bir durum oluşturur. Bunu engellemek için uçak motorundan alınan basınçlı ve sıcak hava, iklimlendirme paketlerinden geçirilerek kabinin içine verilir ve kabinin basınçlanmasını (bu işleme 1940’larda başlanmıştır) sağlar. Uçak kabinini sızdırmaz bir oda gibi düşünürsek, basınçlandırma yapmak hem yüksek irtifa hem de yetersiz oksijen problemlerini çözer. Sizlere bu yazıyı hazırlarken faydalandığım makalede Boeing 737 uçak tipinden faydalanılmıştır. Uçaklardaki iklimlendirme sistemi temel olarak soğutma, ısıtma, basınçlandırma, sıcaklık kontrol ve dağıtım ünitelerinden oluşur. Koşullandırılmış havanın dağıtımı kokpit ve kabin olmak üzere ikiye ayrılır ve her ikisi birbirinden bağımsızdır. Burada dolaşan hava ayrıca elektronik bölümü ve kargo kısımlarına da gider. Dağıtım sisteminin bir alt kısmı da bizi çok ilgilendiren kabin içi havasının tekrar dolaşım (re-sirkülasyon) sistemidir. Nasıl temizodalarda tasarruf amaçlı tekrar dolaşım havası kullanıyorsak, bu havayı *HEPA/ULPA filtrelerden geçiriyorsak ve taze hava ile belli oranda karıştırıyorsak, uçaklarda da motordan alınan besleme (taze) havasını azaltarak ve tekrar dolaşım havasını arttırarak yakıt tasarrufu sağlanmaktadır. Emilen hava, hava fanlarıyla HEPA/ULPA filtrelerden geçirilerek karışım manifolduna alınır ve belli oranda taze havayla karışır. Tekrar dolaşım havasının, içerdiği canlı/cansız partiküllerden temizlenmesi yüksek etkinlikte (%99,99... oranında 0.3 -0.5 mikron boyutunda) partikül tutucu HEPA/ULPA filtreler yoluyla gerçekleşir. Bu filtreler ön kargo bölümünün arka duvarında bulunur ve tekrar dolaşım havasının girdiği ilk noktadadır. Uçaklarda kabin içi havası ile ilgili bilgileri kısaca özetledikten sonra, kabin içindeki hava kalitesini yükselten bu filtreler ve kabin içi havasının tekrar dolaşımı hakkında mutlaka düşünülmesi gereken önemli konuları dile getirmeye çalışacağım: Doğal olarak her filtre gibi bu filtreler de dolar, tıkanır ve yenisiyle değiştirilmesi gerekir. Boeing 737’de bu değişim süresi 5000 uçuş saatidir, yaklaşık 1-1,5 yıla denk gelir. Acaba verilen bu süre birçok değişkenlik (daha sık uçuş, taşınan yolcu sayısı, ortam tozu ve kirliliği vb.) göz önüne alındığında yetersiz kalabilir mi? Örneğin, temizoda kullanıcıları olarak bizler, bu filtre değişim süresini bahsettiğim değişkenliklere rağmen daha net belirleyebiliyoruz. Bunun için sürekli filtrenin ön ve arka tarafındaki basınç farkını ölçerek, filtre üreticisinin belirttiği tıkanıklık basıncına göre kendimize bir filtre değişim basınç değeri saptıyoruz ve bu değere yaklaştığımızda filtreyi değiştiriyoruz Not: Filtreleri değiştirirken, filtrelerin havadaki mikrobiyal kontaminasyonu tuttuğu ve değiştirme sırasında bu işlemi yapan teknik personele zarar verebileceği düşünülerek güvenli değişim (safe change) yöntemleri düşünülmelidir. Diğer bir konu ise HEPA/ULPA filtrelerin, çok hassas malzemelerden (kağıt, alüminyum) yapılması nedeniyle üretim, depolama, taşıma, montaj sırasında çok kolay hasar görebilmesi ve işlevini yitirebilmesidir. Bu açıdan kabine filtre takılmadan önce, takıldıktan sonra ve belirli bir sıklıkta sızıntı (integrity) testi yapılarak filtre bütünlüğünün uygunluğu test edilmelidir. Kabin içi hava kalitesi dendiğinde akla gelen diğer önemli konuda yolcu başına düşen oksijen miktarıdır. Günümüzde bu konuyla ilgili bir standart geliştirilmemiştir. Böylece hava yolu şirketleri de maliyeti azaltmak için bu konuyu fazla irdelemezler. Bugün uçaklarda %50’ye yakın tekrar dolaşım havası kullanılmaktadır. Enerji ve maliyet açısından tekrar dolaşım hava miktarının arttırılması bazı sağlık risklerini de ortaya çıkarmıştır. Covid 19 salgını bu riskleri tekrar gündeme getirmiştir. 1970’lerde yolcu başına 0,42 m3/dk olan dış hava miktar, günümüzde 0,17 m3/dk’ya düşürülmüştür. ASHRAE (American Society of Heating Refrigerating and Air –conditioning Engineers) tarafından belirlenen standarta göre bu miktar 0.42 m3/dk olmalıdır. Kabin havalandırma sistemi tasarımı bir koltuk sırasına gönderilen havanın yine o koltuk sırasından alınarak kabinden atılmasını sağlayacak ve riski azaltacak şekilde yapılır. Ama bir yolcuda enfeksiyon varsa hava yoluyla diğer yolculara bulaşabilir. Bu nedenle yolcu başına düşen taze hava miktarı ne kadar fazlaysa risk o kadar azalır. Sonuç 1940’larda kabin basınçlandırılması ile başlayan iklimlendirme sistemleri, günümüze kadar sürekli geliştirilmiştir. Fakat ne yazık ki yolcu ve mürettebattan hava kalitesiyle ilgili şikayet ve rahatsızlık bilgileri alındığı halde bu bilgiler düzenli bir kaynakta derlenmediği için kabin içi hava kalitesi ve sağlık riskleri arasında net bir bağlantı kurmak zordur. Bu açıdan temizoda kullanıcıları olan bizlerin yaptığı ölçümler (basınç farkı, sıcaklık, rutubet, mikrobiyal yük, HEPA/ULPA filtre tıkanıklık ve sızdırmazlık ölçümleri vb) düzenli olarak kabin içi havası içinde yapılırsa ve bu sonuçlar bir havuzda toplanırsa, yolcu ve mürettebat için daha sağlıklı bir kabin ortamı sağlayacak şekilde öneri ve yenilikler yapılabilir ve Covid 19 gibi salgınlarda uçak yolculuğunu daha güvenilir ve tercih edilebilir hale getirebilir.Dilek SunarI.C.C.E. İstanbul Validasyon ve Eğitim Tic. Ltd. Şti. Kaynakça: Arslan, B., Karakoç, T.H., Yörü, Y., Altuntaş Ö. ‘’Uçak ve iklimlendirme sistemleri ve iç hava kalitesi üzerine etkisi’’, Mühendis ve Makina Cilt 51 Sayı 697
https://akdeniztanitim.com/salgin-doneminde-ucakla-seyahat-etmek-ne-kadar-guvenli